millet ~ ملت
Redhouse Sözlüğü - millet ~ ملت maddesi. Sayfa: 1965 - Sira: 23
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü millet - ملت ingilizce anlamı, ملت - millet osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte ملت - millet kelimesi nasıl geçiyor. millet osmanlıca nasıl yazılır. millet nedir, millet ne demek arapca yazılışı.
ملت means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language ملت. ملت attoman turkish I mean, ملت What is the meaning of the word, what does it mean in turkish ملت, Ottoman Turkish English Dictionary
ملت ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ ملت تعني باللغة الإنجليزية. ملت ماذا يعني في اللغة العثمانية. ملت ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية ملت
ملت چه کلمات انگلیسی چیست؟ ملت به معنای انگلیسی. ملت چه در زبان عثمانی بود. ملت به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت ملت
millet ~ ملت güncel sözlüklerde anlamı:
MiLLET ::: Bir dinden olanların topluluğu. Din, dil ve târih beraberliği bulunan insan cemaatı. Sınıf. Topluluk. * Bir sülâleden gelenlerin hepsi. * Maddi, mânevi bir unsurdan sayılıp beraber yaşayanların hepsi.
millet ::: (a. i. c. : milel) : 1) din, mezhep. 2) bir dinde veya mezhepte bulunanların topu. 3) sınıf, topluluk. 4) makule, kategori.
millet ::: aynı dinden olanlar topluluğu.
MiLLET ::: Bugün dünyâdaki kâfirler iki türlüdür. Birincisi kitâblı kâfirler yâni hıristiyan ve yahûdîler olup, öldükten sonra dirilmeğe, âhiretteki sonsuz hayâta inanıyorlar. Avrupa ve Amerika milletleri kitablıdır. İkincisi kitabsız kâfirler yâni müşrikler olup, her şeyi yapan bir Allah'ın bulunduğuna inanmazlar. (M. Sıddîk Gümüş)
2. Din; kullarının dünyâda ve âhirette râhat ve huzûra kavuşmaları için Allahü teâlânın peygamberleri vâsıtasıyla gösterdiği yol.
Allahü teâlâ, âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:
Kendini bilmeyenden başka İbrâhim'in (aleyhisselâm) milletinden kim yüz çevirir. Gerçekten biz onu dünyâda seçtik. O, âhirette dahi gerçek sâlihlerdendir. (Bekara sûresi: 130)
(Ehl-i kitâb); bir de "Yahûdî veya hıristiyan olun ki, hidâyet bulasınız" derler. Sen de, deki: "Hayır biz hak yol üzere bulunan İbrâhim (aleyhisselâm) milletiyiz. O, hiçbir zaman müşriklerden (puta tapanlardan) olmadı. (Bekara sûresi: 135)
(Yûsuf aleyhisselâm dedi ki:) Atalarım İbrâhim, İshâk ve Yâkub'un milletine uydum. Bizim, Allah'a ortak koşmamız olacak şey değildir. Bu bize ve insanlara Allah'ın bir lütfudur. Lâkin insanların çoğu şükretmezler. (Yûsuf sûresi: 38)
Milletim, millet-i İslâm'dır. Îtikâdda Ehl-i sünnet ve cemâat, amelde Hanefî mezhebindenim. Âdem aleyhisselâmın zürriyetindenim. (Muhammed bin Kudbüddîn İznikî)
Millet :::
- Çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, duygu, ülkü, gelenek ve görenek birliği olan insan topluluğu, ulus
Örnek: Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve istiklal fikrinin layemut abidesidir. Atatürk - Bir yerde bulunan kimselerin bütünü, herkes
Örnek: Millet tütün paralarını alınca borcunu öder. N. Cumalı - Benzer özellikleri olan topluluk
Örnek: Şu kadın milletinin kıskançlığının hiç sonu yok. A. Mithat
millet ::: din
millet ::: din
millet ::: ulus
millet ::: (a. i. c. : milel) 1) din, mezhep. 2) bir dinde veya mezhepte bulunanların topu. 3) sınıf, topluluk. 4) makule, kategori.
millet ::: herkes, kavim, ulus
MİLLET :::