Çağdaş Sözlük

mükellef ~ مكلف

Redhouse Sözlüğü - mükellef ~ مكلف maddesi. Sayfa: 1959 - Sira: 7

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü mükellef - مكلف ingilizce anlamı, مكلف - mükellef osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte مكلف - mükellef kelimesi nasıl geçiyor. mükellef osmanlıca nasıl yazılır. mükellef nedir, mükellef ne demek arapca yazılışı.

مكلف means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language مكلف. مكلف attoman turkish I mean, مكلف What is the meaning of the word, what does it mean in turkish مكلف, Ottoman Turkish English Dictionary

مكلف ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ مكلف تعني باللغة الإنجليزية. مكلف ماذا يعني في اللغة العثمانية. مكلف ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية مكلف

مكلف چه کلمات انگلیسی چیست؟ مكلف به معنای انگلیسی. مكلف چه در زبان عثمانی بود. مكلف به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت مكلف

mükellef ~ مكلف güncel sözlüklerde anlamı:

MüKELLEF ::: Bir şeyi yapmağa mecbur olan. Vazifeli. Muvazzaf. * Bir şeyi ödemeğe mecbur olan. * Mükemmel hazırlanmış, külfetle süslenmiş olan. (Bak: Teklif)

mükellef ::: (a. s. külfet'den. c. : mükellefin) : 1) bir şeyi yapmıya, bir şeyi ödemeye mecbur olan. 2) külfetle süslenmiş, mükemmel şekilde hazırlanmış olan.

mükellef ::: yükümlü, yüklenmiş, aşırı süslü.

MüKELLEF ::: Mükellef olan erkek ve kadının birinci vazîfesi; Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdıkları akâid (îmân ve îtikâd) bilgilerini öğrenmek ve bunlara uygun olarak inanmaktır. (İmâm-ı Rabbânî)

Mükellef olan kadın, erkek her müslümanın Allahü teâlânın sıfat-ı zâtiyyesini (zâtına âit sıfatlarını ki, bunlar; Vücûd, Kıdem, Bekâ, Vahdâniyyet, Muhâlefet-ün-lil-havâdîs ve Kıyâm bi-nefsihî'dir) ve sıfât-ı sübûtiyyesini (Hayât, İlim, Semî', Basar, İrâde, Kudret Kelâm, Tekvin) doğru bilmesi ve inanması lâzımdır. Herkese ilk farz olan şey budur. Bilmemek özür olmaz. Bilmemek günâhtır. (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)

Hanefî mezhebinin âlimleri dediler ki: Mükellef olan her müslümanın, her gün beş vakit namaz kılması farzdır. Farz olduğu, Kur'ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîflerde açıkça bildirilmiştir. (İbn-i Âbidîn)

Mükellef olanların, ölümü çok hatırlaması sünnettir. Çünkü, ölümü çok hatırlamak, emirlere sarılmaya ve günahlardan sakınmağa sebeb olur. Haram işlemeğe cesâreti azaltır. Peygamber efendimiz buyurdu ki: "Lezzetleri yıkan, eğlencelere son veren ölümü çok hatırlayınız!" (Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî)

Mükellef :::


  1. Yükümlü.

  2. Eksiksiz, özenli bir biçimde yapılmış
    Örnek: Aralanan kapıdan girdim, mükellef fakat loş antrede Mapa kraliçesi ayakta duruyor. R. H. Karay

  3. Vergi vermekle yükümlü olan kimse veya kuruluş.

  4. bk. vergi yükümlüsü

mükellef ::: yükümlü

Mükellef ::: Yükümlü; ödevli; görevli

mükellef ::: (a. s. külfet'den. c. : mükellefin) 1) bir şeyi yapmıya, bir şeyi ödemeye mecbur olan. 2) külfetle süslenmiş, mükemmel şekilde hazırlanmış olan.

Mükellef ::: Yükümlü; ödevli; görevli

mükellef ::: yükümlü

mükellef :::

yükümlü; ödevli; görevli

MÜKELLEF :::

Bir şeyi yapmağa mecbur olan. Vazifeli. Muvazzaf. * Bir şeyi ödemeğe mecbur olan. * Mükemmel hazırlanmış, külfetle süslenmiş olan. (Bak: Teklif