Çağdaş Sözlük

mucize ~ معجزه

Redhouse Sözlüğü - mucize ~ معجزه maddesi. Sayfa: 1905 - Sira: 5

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü mucize - معجزه ingilizce anlamı, معجزه - mucize osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte معجزه - mucize kelimesi nasıl geçiyor. mucize osmanlıca nasıl yazılır. mucize nedir, mucize ne demek arapca yazılışı.

معجزه means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language معجزه. معجزه attoman turkish I mean, معجزه What is the meaning of the word, what does it mean in turkish معجزه, Ottoman Turkish English Dictionary

معجزه ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ معجزه تعني باللغة الإنجليزية. معجزه ماذا يعني في اللغة العثمانية. معجزه ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية معجزه

معجزه چه کلمات انگلیسی چیست؟ معجزه به معنای انگلیسی. معجزه چه در زبان عثمانی بود. معجزه به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت معجزه

mucize ~ معجزه güncel sözlüklerde anlamı:

mu'cize ::: (a. i. acz'den. c. : mu'cizât) : tansık, tansuk, dini teyit maksadiyle ve Allah'ın emriyle peygamberler tarafından yapılan ve halkı hayrette bırakan harikulade işler, hareketler, haller, (bkz. : keramet).

mucize ::: insanların yapamadığı harikalar.

Mucize :::


  1. İnsanları hayran bırakan, tabiatüstü sayılan olay.

  2. İnsan aklının alamayacağı olay
    Örnek: Şırınga nasılsa umduğumdan çok daha iyi bir tesir yaptı ve zavallı Hacı Ömer, bunu benim bir mucizem gibi gördü. R. N. Güntekin

  3. Olağanüstü, şaşırtıcı
    Örnek: Onların aşkı ve evlilikleri zaten bir mucize değil miydi? T. Buğra

  4. Allah'ın izni ve emri ile yalnız peygamberlerin gösterdiği, özellikle peygamberlere karşı çıkanları ikna etmek, iman etmeyenlerin iman etmelerini sağlamak, inananların imanını güçlendirmek amacı taşıyan olağanüstü işler, hareketler, hâller, tansık.

mûcize ::: benzersiz olağanüstü şey , insanların yapamadığı harikalar

mucize ::: Allah'ın izniyle peygamberler tarafından gösterilen ola-ğanüstü şey

mu'cize ::: (a. i. acz'den. c. : mu'cizât) tansık, tansuk, dini teyit maksadiyle ve Allah'ın emriyle peygamberler tarafından yapılan ve halkı hayrette bırakan harikulade işler, hareketler, haller, (bkz. : keramet).

mucize ::: olağanüstü, şaşırtıcı