Çağdaş Sözlük

musaddak ~ مصدق

Redhouse Sözlüğü - musaddak ~ مصدق maddesi. Sayfa: 1877 - Sira: 7

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü musaddak - مصدق ingilizce anlamı, مصدق - musaddak osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte مصدق - musaddak kelimesi nasıl geçiyor. musaddak osmanlıca nasıl yazılır. musaddak nedir, musaddak ne demek arapca yazılışı.

مصدق means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language مصدق. مصدق attoman turkish I mean, مصدق What is the meaning of the word, what does it mean in turkish مصدق, Ottoman Turkish English Dictionary

مصدق ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ مصدق تعني باللغة الإنجليزية. مصدق ماذا يعني في اللغة العثمانية. مصدق ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية مصدق

مصدق چه کلمات انگلیسی چیست؟ مصدق به معنای انگلیسی. مصدق چه در زبان عثمانی بود. مصدق به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت مصدق

musaddak ~ مصدق güncel sözlüklerde anlamı:

MUSADDAK ::: Doğruluğu tasdik edilmiş. Sadakati ve doğruluğu tanınmış, isbat edilmiş olan.(Hem zâtiyle, hem lisâniyle, hem delâlet-i hâliyle, hem kaliyle kâinatın Sâniine delâlet eden şu delil; hem hakikat-ı kâinatça musaddak, hem sâdıktır. Çünkü bütün mevcudatın vahdâniyete delâletleri, elbette vahdaniyeti söyleyen Zâtı tasdik hükmündedir. Demek söylediği da'vâ da umum kâinatça musaddaktır. M.)

musaddak ::: (a. s. sıdk'dan) : tasdik olumuş, gerçekliği, geçerliği resmî olarak yazı ile bildirilmiş.

musaddık ::: (a. s. sıdk'dan) : tasdik eden, gerçekliğini, geçerliğini resmî olarak yazı ile bildiren.

musaddak ::: tasdiklenmiş, onaylanmış.

Musaddak :::


  1. Onaylı.

musaddak ::: doğrulanan

Musaddak ::: Tasdikli; onaylı

musaddak ::: (a. s. sıdk'dan) tasdik olumuş, gerçekliği, geçerliği resmî olarak yazı ile bildirilmiş.

musaddık ::: (a. s. sıdk'dan) tasdik eden, gerçekliğini, geçerliğini resmî olarak yazı ile bildiren.

Musaddak ::: Tasdikli; onaylı

musaddak :::

tasdikli; onaylı

MUSADDAK :::

Doğruluğu tasdik edilmiş. Sadakati ve doğruluğu tanınmış, isbat edilmiş olan.(Hem zâtiyle, hem lisâniyle, hem delâlet-i hâliyle, hem kaliyle kâinatın Sâniine delâlet eden şu delil; hem hakikat-ı kâinatça musaddak, hem sâdıktır. Çünkü bütün mevcudatın vahdâniyete delâletleri, elbette vahdaniyeti söyleyen Zâtı tasdik hükmündedir. Demek söylediği da'vâ da umum kâinatça musaddaktır. M.)