meşveret ~ مشورت
Redhouse Sözlüğü - meşveret ~ مشورت maddesi. Sayfa: 1872 - Sira: 2
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü meşveret - مشورت ingilizce anlamı, مشورت - meşveret osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte مشورت - meşveret kelimesi nasıl geçiyor. meşveret osmanlıca nasıl yazılır. meşveret nedir, meşveret ne demek arapca yazılışı.
مشورت means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language مشورت. مشورت attoman turkish I mean, مشورت What is the meaning of the word, what does it mean in turkish مشورت, Ottoman Turkish English Dictionary
مشورت ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ مشورت تعني باللغة الإنجليزية. مشورت ماذا يعني في اللغة العثمانية. مشورت ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية مشورت
مشورت چه کلمات انگلیسی چیست؟ مشورت به معنای انگلیسی. مشورت چه در زبان عثمانی بود. مشورت به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت مشورت
meşveret ~ مشورت güncel sözlüklerde anlamı:
MEşVERET ::: Danışma. Konuşup anlaşma. Fikir edinmek için konuşup görüşme. Görüşme meclisi. (Bak: istişâre)
meşveret ::: (a. i.) : müşaverede bulunma, danışma, (bkz. : müşavere). Usûl-i meşveret : parlamento sistemi.
meşveret ::: danışma, fikir alışverişi yapma.
MEşVERET ::: Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:
Onlar ki, Rableri için dâvete icâbet etmekte namazı dosdoğru kılmaktadırlar. Ve işlerinde meşveret eder, kendilerine verdiğimiz rızıktan (hak yolunda) sarfederler. (Şûrâ sûresi: 38)
Eğer ben bir kimseyi meşveret etmeksizin âmir tâyin edecek olsa idim, elbette İbn-i Mes'ûd'u tâyin ederdim. (Hadîs-i şerîf-Müsned-i Ahmed)
Meşveret etmek, insanı pişman olmaktan koruyan bir kal'a gibidir. (Muhammed Hâdimî)
Meşveret olunan kimsenin, bilmediğini veya bildiğinin aksini söylemesi günâhtır. (Sâdî-i Şîrâzî)
Herhangi bir işini bahîl yâni hasîs kimselere danışma. Çünkü, seni sonra insanlar arasında rezîl ve rüsvâ eyler. Sâlih kimseler ile meşveret et. (Süleymân bin Cezâ)
Meşveret etmek sünnettir. Zîrâ danışarak iş yapan zarar etmez. Peygamber efendimiz eshâbı ile çok meşveret ederdi. Bir iş için akıl, takvâ (haramlardan sakınma), hikmet (ilim ve fen) ve tecrübe sâhibi on kişiye danışırdı. (Muhammed bin Ebû Bekr)
Meşveret :::
- Bir konu hakkında birinin düşüncesini sorma, danışma
Örnek: Ne kadar hükûmetler varsa, meşveret usulüne kabul etmiş. Ö. Seyfettin - İki veya daha fazla kişinin birbiriyle fikir alışverişinde bulunması.
meşveret ::: danışma , istişare
meşveret ::: danışma
meşveret ::: (a. i.) müşaverede bulunma, danışma, (bkz. : müşavere). Usûl-i meşveret : parlamento sistemi.
MEŞVERET :::