Çağdaş Sözlük

müşrif ~ مشرف

Redhouse Sözlüğü - müşrif ~ مشرف maddesi. Sayfa: 1867 - Sira: 17

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü müşrif - مشرف ingilizce anlamı, مشرف - müşrif osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte مشرف - müşrif kelimesi nasıl geçiyor. müşrif osmanlıca nasıl yazılır. müşrif nedir, müşrif ne demek arapca yazılışı.

مشرف means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language مشرف. مشرف attoman turkish I mean, مشرف What is the meaning of the word, what does it mean in turkish مشرف, Ottoman Turkish English Dictionary

مشرف ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ مشرف تعني باللغة الإنجليزية. مشرف ماذا يعني في اللغة العثمانية. مشرف ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية مشرف

مشرف چه کلمات انگلیسی چیست؟ مشرف به معنای انگلیسی. مشرف چه در زبان عثمانی بود. مشرف به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت مشرف

müşrif ~ مشرف güncel sözlüklerde anlamı:

MüşRiF ::: Etrafı gören, etrafa bakan. * Yüce yer, yüksek yer. * Yükselen, çıkan. * Bir hal almağa yüz tutmuş olan.

müşerref ::: (a. s. şeref'den) : 1) şereflendirilmiş, kendisine şeref verilmiş, şerefli. 2) i. kadın adı.

Müsrif ::: (a. s. şeref den) : 1) yükselen, çıkan. 2) ölüme pek yakın bulunan. 3) etrafa bakan, etrafı gören. 4) bir hal almıya yüz tutmuş olan. 5) vakıf malı muhafaza eden kimse, [bâzı yerlerde "nazır" mânâsına da kullanılır]

müşrif-i harâb ::: yıkılmıya yüz tutmuş, (bkz. : mâil-i inhidam).

müşrif-i vakf ::: mütevellinin tasarrufunu murakabe altında bulundurmak üzere tâyin edilen kimse, [buna : "nâzır-ı vakf" da denir]

müşerref ::: şereflenmiş , şerefli

müşrif ::: yükselen , çıkan , etrafa bakan , etrafı gören

müşerref ::: (a. s. şeref'den) 1) şereflendirilmiş, kendisine şeref verilmiş, şerefli. 2) i. kadın adı.

Müsrif ::: (a. s. şeref den) 1) yükselen, çıkan. 2) ölüme pek yakın bulunan. 3) etrafa bakan, etrafı gören. 4) bir hal almıya yüz tutmuş olan. 5) vakıf malı muhafaza eden kimse, [bâzı yerlerde

MÜŞRİF :::

Etrafı gören, etrafa bakan. * Yüce yer, yüksek yer. * Yükselen, çıkan. * Bir hal almağa yüz tutmuş olan