Çağdaş Sözlük

müstaar ~ مستعار

Redhouse Sözlüğü - müstaar ~ مستعار maddesi. Sayfa: 1841 - Sira: 22

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü müstaar - مستعار ingilizce anlamı, مستعار - müstaar osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte مستعار - müstaar kelimesi nasıl geçiyor. müstaar osmanlıca nasıl yazılır. müstaar nedir, müstaar ne demek arapca yazılışı.

مستعار means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language مستعار. مستعار attoman turkish I mean, مستعار What is the meaning of the word, what does it mean in turkish مستعار, Ottoman Turkish English Dictionary

مستعار ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ مستعار تعني باللغة الإنجليزية. مستعار ماذا يعني في اللغة العثمانية. مستعار ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية مستعار

مستعار چه کلمات انگلیسی چیست؟ مستعار به معنای انگلیسی. مستعار چه در زبان عثمانی بود. مستعار به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت مستعار

müstaar ~ مستعار güncel sözlüklerde anlamı:

Müstear ::: (a. s. âriyyet'den) : 1) eğreti [alınmış] , takma [ad] '. Nâm-ı müsteâr : takma ad, eğreti ad [endini belli etmemek üzere alınır] . Hayât-ı müsteâr : [muvakkat olan] dünyâ ömrü. 2) müz. Türk müziğinin tahmînen iki buçuk ve nihâvet üç asırlık bir mürekkep makamıdır. Segâhdan yegâne farkı, "müsteâr dörtlüsü" denilen segah perdesindeki uşşak dörtlüsü (segâtı, nim-hicaz, neva, dik-hisar) ı kullanmasındadır. Segah perdesinde durur; güçlüsü segah gibi neva (re) dir. Aynen segâh'ta olduğu gibi şu arızalarla donanır : "si" koma bemolü, "mi" koma bemolü, "fa" bakıyye diyezi. Segâh'ın "lâ" bakıyye diyezi ve segah perdesindeki uşşak dörtlüs

müsteâr ::: emanet alınan şey , takma ad , iğreti olarak duruş , takma , (ariyet , den) kendi malı olmayan , iğreti alınmış , emaneten alınmış olan , kendini belli etmemek için kullanılan takma bir isim

Müstear ::: (a. s. âriyyet'den) 1) eğreti [alınmış] , takma [ad] '. Nâm-ı müsteâr : takma ad, eğreti ad [endini belli etmemek üzere alınır] . Hayât-ı müsteâr : [muvakkat olan] dünyâ ömrü. 2) müz. Türk müziğinin tahmînen iki buçuk ve nihâvet üç asırlık bir mürekkep makamıdır. Segâhdan yegâne farkı,