Çağdaş Sözlük

müste'min ~ مستأمن

Redhouse Sözlüğü - müste'min ~ مستأمن maddesi. Sayfa: 1831 - Sira: 7

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü müste'min - مستأمن ingilizce anlamı, مستأمن - müste'min osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte مستأمن - müste'min kelimesi nasıl geçiyor. müste'min osmanlıca nasıl yazılır. müste'min nedir, müste'min ne demek arapca yazılışı.

مستأمن means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language مستأمن. مستأمن attoman turkish I mean, مستأمن What is the meaning of the word, what does it mean in turkish مستأمن, Ottoman Turkish English Dictionary

مستأمن ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ مستأمن تعني باللغة الإنجليزية. مستأمن ماذا يعني في اللغة العثمانية. مستأمن ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية مستأمن

مستأمن چه کلمات انگلیسی چیست؟ مستأمن به معنای انگلیسی. مستأمن چه در زبان عثمانی بود. مستأمن به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت مستأمن

müste'min ~ مستأمن güncel sözlüklerde anlamı:

MüSTE'MiN ::: Eman dileyen. Emane, emniyete erişen, nâil olan. (Gerek müslim, gerek zimmî veya harbî olsun.) İstiman eden. Emin edilmiş. * Canının bağışlanması şartiyle teslim olan. * Tar: Osmanlı ülkesinde oturmalarına müsaade olunan yabancı devlet tebaası. Osmanlı devleti ile sulh halinde bulunan ecnebiler. Ecnebi memleketlerde seyahat ve ikamet eden müslümanlar da bu sıfatla anılırlardı. * Kendisine aman verilmiş olan.

müste'min ::: (a. s. emn'den) : 1) istimân eden, aman dileyen. 2) vaktiyle ecnebî tebaasına verilen bir unvan, 3) sığınan, canını kurtarmak şartiyle teslim olan.

MüSTE'MiN ::: Kendi memleketinden başka bir devletin topraklarına izinle giren kimse.

müste'min ::: eman dileyen , emane , emniyete erişen , nail olan , (gerek müslim , gerek zimmi veya harbi olsun , ) istiman eden , emin edilmiş , canının bağışlanması şartiyle teslim olan , tar: osmanlı ülkesinde oturmalarına müsaade olunan yabancı devlet tebaası , osmanlı devleti ile sulh halinde bulunan ecnebiler , ecnebi memleketlerde seyahat ve ikamet eden müslümanlar da bu sıfatla anılırlardı , kendisine aman verilmiş olan

müste'min ::: (a. s. emn'den) 1) istimân eden, aman dileyen. 2) vaktiyle ecnebî tebaasına verilen bir unvan, 3) sığınan, canını kurtarmak şartiyle teslim olan.

MÜSTE'MİN :::

Eman dileyen. Emane, emniyete erişen, nâil olan. (Gerek müslim, gerek zimmî veya harbî olsun.) İstiman eden. Emin edilmiş. * Canının bağışlanması şartiyle teslim olan. * Tar: Osmanlı ülkesinde oturmalarına müsaade olunan yabancı devlet tebaası. Osmanlı devleti ile sulh halinde bulunan ecnebiler. Ecnebi memleketlerde seyahat ve ikamet eden müslümanlar da bu sıfatla anılırlardı. * Kendisine aman verilmiş olan.