Çağdaş Sözlük

mürüvvet ~ مروت

Redhouse Sözlüğü - mürüvvet ~ مروت maddesi. Sayfa: 1817 - Sira: 6

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü mürüvvet - مروت ingilizce anlamı, مروت - mürüvvet osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte مروت - mürüvvet kelimesi nasıl geçiyor. mürüvvet osmanlıca nasıl yazılır. mürüvvet nedir, mürüvvet ne demek arapca yazılışı.

مروت means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language مروت. مروت attoman turkish I mean, مروت What is the meaning of the word, what does it mean in turkish مروت, Ottoman Turkish English Dictionary

مروت ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ مروت تعني باللغة الإنجليزية. مروت ماذا يعني في اللغة العثمانية. مروت ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية مروت

مروت چه کلمات انگلیسی چیست؟ مروت به معنای انگلیسی. مروت چه در زبان عثمانی بود. مروت به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت مروت

mürüvvet ~ مروت güncel sözlüklerde anlamı:

MüRüVVET ::: İnsaniyet. İnsanlığa uygun olan şeyi yapmak. Güzel ve iyi şeyleri alıp, kötü şeyleri ve hâlleri bırakmak. * Ana baba saadeti. * Mertlik, yiğitlik. * Reculiyet.

Mürüvvet ::: (a. i.) : 1) insaniyet, mertlik, yiğitlik. 2) cömertlik, iyilikseverlik. 3) kadın adı.

mürüvvet ::: insaniyet, mertlik.

MüRüVVET ::: Her kim insanlarla muâmele ederken onlara zulüm etmezse, onlarla konuşurken yalan söylemezse, onlara verdiği vaadi yerine getirirse, mürüvveti tam, adâleti açık, dostluğu vâcib olur. (Hadîs-i şerîf-Edeb-üd-Dünyâ ved-Dîn)

Haram işlememek, günâhlardan sakınmak, insaf ile hüküm vermek, zulm etmemek, hakkı olmayana göz dikmemek, kölesi olmayan kimseyi karşılıksız çalıştırmamak, zayıfa karşı kuvvetliye yardım etmemek, alçak olanı şerefliye tercih etmemek, vebâl ve günâh olan şeylere sevinmemek, kötü isim yapacak olan hareketlerde bulunmamak mürüvvetin şartlarındandır. (İmâm-ı Mâverdî)

Mürüvveti bulunmayanın ibâdeti kâmil (olgun) değildir. (Dâvûd-i Tâî)

Kimim var hazretinden gayri arz eyleyeyim hâlim,
Yüce zâtına âiddir mürüvvet, yâ Resûlallah!

(Adlî)

Malı, şerîatin ve mürüvvetin uygun görmediği yerlere dağıtmaya, isrâf veya tebzîr denir. (Birgivî)

Mürüvvet :::


  1. Bir ailede çocukların doğumu, sünneti, evliliği, iyi bir göreve geçmeleri vb. olaylardan duyulan mutluluk, sevinç.

  2. Cömertlik.

  3. Yiğitlik, mertlik.

  4. İnsanlık, cömertlik, iyilikseverlik.

mürüvvet ::: mertlik , insanlık , insaniyet

mürüvvet ::: ‬insanlık

mürüvvet ::: iyilik

Mürüvvet ::: (a. i.) 1) insaniyet, mertlik, yiğitlik. 2) cömertlik, iyilikseverlik. 3) kadın adı.

mürüvvet ::: sevinç

MÜRÜVVET :::

İnsaniyet. İnsanlığa uygun olan şeyi yapmak. Güzel ve iyi şeyleri alıp, kötü şeyleri ve hâlleri bırakmak. * Ana baba saadeti. * Mertlik, yiğitlik. * Reculiyet