mürted ~ مرتد
Redhouse Sözlüğü - mürted ~ مرتد maddesi. Sayfa: 1803 - Sira: 11
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü mürted - مرتد ingilizce anlamı, مرتد - mürted osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte مرتد - mürted kelimesi nasıl geçiyor. mürted osmanlıca nasıl yazılır. mürted nedir, mürted ne demek arapca yazılışı.
مرتد means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language مرتد. مرتد attoman turkish I mean, مرتد What is the meaning of the word, what does it mean in turkish مرتد, Ottoman Turkish English Dictionary
مرتد ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ مرتد تعني باللغة الإنجليزية. مرتد ماذا يعني في اللغة العثمانية. مرتد ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية مرتد
مرتد چه کلمات انگلیسی چیست؟ مرتد به معنای انگلیسی. مرتد چه در زبان عثمانی بود. مرتد به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت مرتد
mürted ~ مرتد güncel sözlüklerde anlamı:
MüRTED ::: İrtidad eden. İslâm dininden dönen.(İrtidat, din-i celil-i İslâmı kabul ettikten so a dönmektir. Yâni: Esasen müslüman olan veya bilâhare İslâm dinini kabul etmiş bulunan bir şahsın, bilâhare dönüp başka bir dine intisab etmesi veya hiçbir din ile mukayyed bulunmayıp inkâr-ı mahza sapması demektir. Bu hale "riddet" de denir. Böyle bir şahsa da "mürted" denir. Ist.Fık.K.)(İslâmiyet, sair dinlere kıyas edilmez. Bir müslüman, İslâmiyetten çıksa ve dinini terketse, daha hiçbir Peygamberi kabul edemez; belki Cenâb-ı Hakkı dahi ikrar edemez ve belki hiçbir mukaddes şeyi tanımaz; belki kendinde kemalâta medar olacak bir vicdan bulunmaz, tefessüh eder. Onun için İslâmiyet nazarında, harbî kâfirin hakk-ı hayatı var. Hariçte olsa, musalâha etse; dâhilde olsa, cizye verse; İslâmiyetçe hayatı mahfuzdur. Fakat mürtedin hakk-ı hayatı yoktur. Çünkü vicdanı tefessüh eder, hayat-ı içtimaiyyeye bir zehir hükmüne geçer. Halbuki Hristiyanın bir dinsizi, yine hayat-ı içtimaiyeye nâfi' bir vaziyette kalabilir. Bazı mukaddesatı kabul eder ve bazı Peygamberlere inanabilir ve Cenab-ı Hakk'ı bir cihette tasdik edebilir. M.)(Ecnebi dinsizleri gibi de olamazsın. Çünkü onlar bir peygamberi inkâr etse, diğerlerine inanabilirler. Peygamberleri bilmese de, Allah'a inanabilir. Bunu da bilmezse, kemalâta medar bazı seciyeleri bulunabilir. Fakat bir müslüman, en âhir ve en büyük ve dini ve dâveti umumi olan Âhirzaman Peygamberi Aleyhissalâtü Vesselâm'ı inkâr etse ve zincirinden çıksa, daha hiçbir peygamberi, hatta Allah'ı kabul etmez. Çünkü bütün peygamberleri ve Allah'ı ve kemâlâtı onunla bilmiş. Onlar onsuz kalbinde kalmaz. Bunun içindir ki, eskidenberi her dinden İslâmiyete giriyorlar. Ve hiçbir müslüman, hakiki yahudi veya mecusi veya nasrani olmaz. Belki dinsiz olur, seciyeleri bozulur; vatana, millete muzır bir hâlete girer. Ş.)(Maahâza beşeriyetin hakiki bir din dâiresinde umumi bir uhuvvet teşkil ederek mesudane yaşaması, müslümanlıkta bir gayedir. Umum beşeriyetin menfaatleri de bunu muktezidir.Binaenaleyh hakiki bir din olan İslâmiyetin mehasin ve mealisini anlamış olması iktiza eden bir müslimin bilâhare bu gayeye muhalif hareket etmesi; hem kendisinin, hem de âmmenin menfaatlerine münafi âhenk-i umumiyi ihlâle bâdi olacağından hakkında böyle bir cezayı müstelzim olur. Umumun selâmeti için böyle bir cezanın vücuduna ihtiyaç vardır. Ist.Fık.K.)İslâm dini, maddî ve mânevî; ferdî ve ictimaî bütün iyilikleri kendinde topladığından, İslâmiyeti terketmek, bütün iyilikleri terketmek demek olur. Bu itibarla mürtedde hiçbir hayır ve salâh kalmaz, canavar bir hayvana inkılab eder.
mürtedd ::: (a. s. redd'den) : irtidâ eden, İslâm dîninden dönen.
mürted ::: dinden çıkan.
MüRTED ::: Allahü teâlâya Cebrâil aleyhisselâm gibi ibâdet etseniz, mü'minleri, Allah için sevmedikçe, kâfirlere ve mürtedlere, Allah için düşmanlık etmedikçe, hiçbiri kabûl olmaz. (Hadîs-i şerîf, Berîka)
Mürtedin müslüman iken yapmış olduğu ibâdetlerin, iyiliklerin hepsi yok olur. Âhirette ona fâidesi olmaz. Ölmeden önce müslüman olursa, affolur. Tertemiz mü'min olur. Yeniden hac etmesi lâzım olur. Namazlarını ve oruçlarını kazâ etmez. Önceden kazâya bırakmış olduklarını kazâ etmesi lâzımdır. Çünkü mürted olunca, önceki günahlar yok olmaz. (Muhammed Hâdimî)
Helâli, harâmı ayırd etmeyen, farzı yapmağa, haramdan kaçınmağa ehemmiyet vermeyen mürted olur. Kelime-i şehâdet getirse, namaz kılsa, ben müslümanım dese de müslüman olmaz. Bu sözlerine ve ibâdetlerine inanılmaz. Dinden çıkmasına sebeb olan şeye pişman olması, tövbe etmesi lâzımdır. (Seyyid Abdülhakîm Efendi)
mürted ::: dinden dönen , din değiştiren , islam dininden çıkan , dinden çıkan , irtidad eden , islam dininden dönen
mürted ::: islam dininden çıkan
mürtedd ::: (a. s. redd'den) irtidâ eden, İslâm dîninden dönen.
MÜRTED :::