Çağdaş Sözlük

mahmul ~ مخمول

Redhouse Sözlüğü - mahmul ~ مخمول maddesi. Sayfa: 1781 - Sira: 20

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü mahmul - مخمول ingilizce anlamı, مخمول - mahmul osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte مخمول - mahmul kelimesi nasıl geçiyor. mahmul osmanlıca nasıl yazılır. mahmul nedir, mahmul ne demek arapca yazılışı.

مخمول means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language مخمول. مخمول attoman turkish I mean, مخمول What is the meaning of the word, what does it mean in turkish مخمول, Ottoman Turkish English Dictionary

مخمول ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ مخمول تعني باللغة الإنجليزية. مخمول ماذا يعني في اللغة العثمانية. مخمول ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية مخمول

مخمول چه کلمات انگلیسی چیست؟ مخمول به معنای انگلیسی. مخمول چه در زبان عثمانی بود. مخمول به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت مخمول

mahmul ~ مخمول güncel sözlüklerde anlamı:

MAHMUL ::: Yüklenilmiş. Hamlolunmuş. Bir şey arkasına yüklenmiş olan. Üzerine alınmış. * Gr: Bir cümlede fâile yükletilen işi, oluşu veya hâli gösteren fiil. * Man: Müsned, haber. "İnsan nâtık" cümlesinde "İnsan" mevzu, "nâtık" mahmuldur.

mahmûl ::: (a. s. haml'den) : 1) hami olunmuş, yüklenmiş. 2) bir şey üzerine kurulmuş. 3) i. gr. mant. müsnet, 'yüklem, haber : "insanhayvandır" cümlesinde : insan "mevzu", hayvan" mahmu!"dür.

mahmul ::: yüklenilen.

Mahmul :::


  1. Yüklü, dolu
    Örnek: Telgraf hatları ziyadesiyle mahmul, çektikleri telgrafı babasıyla annesi bakalım alabilecekler mi? A. İlhan

  2. Yükletilmiş.

  3. Yüklem.

mahmul ::: bir önermede kendisiyle hükmedilen söz , yüklem , yüklenmiş , bir şeyin üzerine kurulmuş , yüklü , yüklenilmiş , hamlolunmuş , bir şey arkasına yüklenmiş olan , üzerine alınmış , gr: bir cümlede faile yükletilen işi , oluşu veya hali gösteren fiil , man: müsned , haber , "insan natık" cümlesinde "insan" mevzu , "natık" mahmuldur

mahmûl ::: yüklenilen

mahmul ::: ‬yüklü

mahmûl ::: (a. s. haml'den) 1) hami olunmuş, yüklenmiş. 2) bir şey üzerine kurulmuş. 3) i. gr. mant. müsnet, 'yüklem, haber :

mahmul ::: dolu, yüklem

MAHMUL :::

Yüklenilmiş. Hamlolunmuş. Bir şey arkasına yüklenmiş olan. Üzerine alınmış. * Gr: Bir cümlede fâile yükletilen işi, oluşu veya hâli gösteren fiil. * Man: Müsned, haber. "İnsan nâtık" cümlesinde "İnsan" mevzu, "nâtık" mahmuldur