Çağdaş Sözlük

muhakkak ~ محقق

Redhouse Sözlüğü - muhakkak ~ محقق maddesi. Sayfa: 1765 - Sira: 20

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü muhakkak - محقق ingilizce anlamı, محقق - muhakkak osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte محقق - muhakkak kelimesi nasıl geçiyor. muhakkak osmanlıca nasıl yazılır. muhakkak nedir, muhakkak ne demek arapca yazılışı.

محقق means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language محقق. محقق attoman turkish I mean, محقق What is the meaning of the word, what does it mean in turkish محقق, Ottoman Turkish English Dictionary

محقق ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ محقق تعني باللغة الإنجليزية. محقق ماذا يعني في اللغة العثمانية. محقق ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية محقق

محقق چه کلمات انگلیسی چیست؟ محقق به معنای انگلیسی. محقق چه در زبان عثمانی بود. محقق به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت محقق

muhakkak ~ محقق güncel sözlüklerde anlamı:

muhakkak, muhakkaka ::: (a. s. hakk'dan) : 1) tahkîk olunmuş, hakîkati, gerçekliği, doğruluğu belli olmuş; doğru. 2) her halde, no olursa olsun, (bkz. : mutlaka).

muhakkik ::: (a. s. hakk'dan c. : muhakkıkîn) : tahkîk eden, hakîkati, gerçeği arayıp meydana çıkaran; soruşturucu.

muhakkak ::: kesin, gerçekleşmiş.

Muhakkak :::


  1. Doğruluğu, gerçekliği kesin olarak bilinen, gerçekliği kesinleşmiş
    Örnek: Muhakkak olan bir şey varsa, herkese benzemediği idi. H. Taner

  2. Yüzde yüz
    Örnek: Eski terbiyeyi bilmesi de muhakkak tesirli oluyordu. R. H. Karay

muhakkik ::: araştırıcı alim , gerçekleri araştırann , araştıran , inceleyen , hakikatı araştırıp bulan , iç yüzüne inceliyerek vakıf olan , hakikat alimi , hakikatlara hakkı ile vakıf ve ehl-i tahkik olan büyük islam alimi

muhakkak ::: kesin , doğru

muhakkık ::: araştırmacı , tahkik edici

muhakkak ::: ‬doğru

muhakkak ::: kesin

muhakkak ::: mutlaka

muhakkık ::: ‬araştırmacı

muhakkık ::: tahkik edici

muhakkak, muhakkaka ::: (a. s. hakk'dan) 1) tahkîk olunmuş, hakîkati, gerçekliği, doğruluğu belli olmuş; doğru. 2) her halde, no olursa olsun, (bkz. : mutlaka).

muhakkik ::: (a. s. hakk'dan c. : muhakkıkîn) tahkîk eden, hakîkati, gerçeği arayıp meydana çıkaran; soruşturucu.

muhakkak ::: kesinlikle, mutlak, sağlam, şüphesiz