Çağdaş Sözlük

muhakeme ~ محاكمه

Redhouse Sözlüğü - muhakeme ~ محاكمه maddesi. Sayfa: 1756 - Sira: 11

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü muhakeme - محاكمه ingilizce anlamı, محاكمه - muhakeme osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte محاكمه - muhakeme kelimesi nasıl geçiyor. muhakeme osmanlıca nasıl yazılır. muhakeme nedir, muhakeme ne demek arapca yazılışı.

محاكمه means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language محاكمه. محاكمه attoman turkish I mean, محاكمه What is the meaning of the word, what does it mean in turkish محاكمه, Ottoman Turkish English Dictionary

محاكمه ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ محاكمه تعني باللغة الإنجليزية. محاكمه ماذا يعني في اللغة العثمانية. محاكمه ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية محاكمه

محاكمه چه کلمات انگلیسی چیست؟ محاكمه به معنای انگلیسی. محاكمه چه در زبان عثمانی بود. محاكمه به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت محاكمه

muhakeme ~ محاكمه güncel sözlüklerde anlamı:

MUHAKEME ::: (C.: Muhakemât) (Hüküm. den) Dava için iki tarafın mahkemeye baş vurması. * İki tarafın mahkemeye baş vurması. * İki tarafı dinleyip hüküm vermek. * Düşünmek. * Zihinde inceleme yapmak. * Karar vermek için iyice düşünmek.

muhakeme ::: (a. i. hükm'den. c. : muhâkemât) : 1) dâva için iki tarafın mahkemeye başvurması. 2) iki tarafı dinleyip hüküm verme. 3) bir hüküm çıkarmak için bir işi zihinde inceleme. 4) yargılama. 5) fels. "uslamlama, usa vurma.

Muhâkeme-i gıyâbiyye ::: huk. gıyab karârı, davacılardan biri veya ikisi hazır bulunmadıkları halde mahkemece verilen hüküm.

muhâkeme ::: düşünme, akıl yürütme, hüküm çıkarma, yargılama.

Muhakeme :::


  1. Birbirine karşı olan iki tarafı dinleyerek bir yargıya varma, yargılama.

  2. Usa vurma
    Örnek: Daima felsefe yapmaya hazır, kurulmuş bir makineye benzeyen ukala dimağım muhakemeye başladı. Ö. Seyfettin

  3. Bir sorunu çözmek için çıkar yol arama
    Örnek: Güldüm, şu muhakemem ne garip münasebetsizlikti. Ö. Seyfettin

  4. yargılama. ~ usûlü: yargılama süreci, yargılayış (procédure, Prozess, Verfahren).

muhâkeme ::: yargılama

muhakeme ::: ‬hüküm yürütme

muhakeme ::: yargılama

Muhakeme ::: Yargılama

muhakeme ::: (a. i. hükm'den. c. : muhâkemât) 1) dâva için iki tarafın mahkemeye başvurması. 2) iki tarafı dinleyip hüküm verme. 3) bir hüküm çıkarmak için bir işi zihinde inceleme. 4) yargılama. 5) fels.

Muhakeme ::: Yargılama

muhakeme :::

yargılama

MUHAKEME :::

(C.: Muhakemât) (Hüküm. den) Dava için iki tarafın mahkemeye baş vurması. * İki tarafın mahkemeye baş vurması. * İki tarafı dinleyip hüküm vermek. * Düşünmek. * Zihinde inceleme yapmak. * Karar vermek için iyice düşünmek