mücmel ~ مجمل
Redhouse Sözlüğü - mücmel ~ مجمل maddesi. Sayfa: 1751 - Sira: 29
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü mücmel - مجمل ingilizce anlamı, مجمل - mücmel osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte مجمل - mücmel kelimesi nasıl geçiyor. mücmel osmanlıca nasıl yazılır. mücmel nedir, mücmel ne demek arapca yazılışı.
مجمل means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language مجمل. مجمل attoman turkish I mean, مجمل What is the meaning of the word, what does it mean in turkish مجمل, Ottoman Turkish English Dictionary
مجمل ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ مجمل تعني باللغة الإنجليزية. مجمل ماذا يعني في اللغة العثمانية. مجمل ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية مجمل
مجمل چه کلمات انگلیسی چیست؟ مجمل به معنای انگلیسی. مجمل چه در زبان عثمانی بود. مجمل به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت مجمل
mücmel ~ مجمل güncel sözlüklerde anlamı:
MüCMEL ::: Kısa. Öz. Muhtasar. Sözü az, mânası çok olan. Hülâsa edilmiş. Müfesser olmayan söz.
mücmel ::: (a. s. cümle'den) : icmal : olunmuş, kısa ve az sözle anlatılmış, öz. (bkz. : hulâsa, muhtasar).
mücmel ::: kısa.
MüCMEL ::: Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki: İnsan, hırslı ve sabrı az yaratıldı. (Meâric sûresi: 19) Âyet-i kerîmede hırslı ve sabrı az mânâsına olan "helû" lafzı mücmel olup, ondan sonra gelen; "Ona bir sıkıntı dokunursa, feryâd eder. Ona hayır (mal) isâbet ederse cimrilik eder" (Meâric sûresi: 20,21) âyet-i kerîmeleri ile açıklanmıştır. (Serahsî)
Ahkâm (hükümlerle ilgili) âyetlerinin ekserisi, mücmeldir. Bunların çoğunu Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem açıklamıştır. Meselâ, mücmel olan salât lafzını; "Ben nasıl salât (namaz) kılıyorsam, siz de öyle kılın" buyurarak îzâh etmişlerdir. (Serahsî)
Resûlullah'tan (sallallahü aleyhi ve sellem) ve Eshâb-ı kirâmdan (radıyallahü anhüm) gelen haberlere ve âlimlerin tefsîrlerine ve tefsîr ilminin usûlüne bakmadan ve Kureyş lügatını bilmeden ve hakîkat (sözün hakîki, asıl mânâsı) ile mecâzî (hakîki olmayan mânâsını) düşünmeden, mücmel, mufassal (geniş mânâsını), umûmî ve husûsî olanları birbirinden ayırmadan ve âyet-i kerîmelerin indirilme sebebleri gibi daha pekçok şeyi araştırmadan verilen mânâyı, Allahü teâlânın murâdı, kasdettiği mânâ diye söylemek doğru değildir. (Abdülhakîm Arvâsî)
Mücmel :::
- Özet olarak anlatılmış, kısa ve özlü.
mücmel ::: kısa
Mücmel ::: Kısa ve öz olarak anlatılmış; açıklanmadıkça ne anlama geldiği anlaşılamayan ibare
mücmel ::: (a. s. cümle'den) icmal : olunmuş, kısa ve az sözle anlatılmış, öz. (bkz. : hulâsa, muhtasar).
Mücmel ::: Kısa ve öz olarak anlatılmış; açıklanmadıkça ne anlama geldiği anlaşılamayan ibare
mücmel :::
MÜCMEL :::