Çağdaş Sözlük

müctehit ~ مجتهد

Redhouse Sözlüğü - müctehit ~ مجتهد maddesi. Sayfa: 1747 - Sira: 17

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü müctehit - مجتهد ingilizce anlamı, مجتهد - müctehit osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte مجتهد - müctehit kelimesi nasıl geçiyor. müctehit osmanlıca nasıl yazılır. müctehit nedir, müctehit ne demek arapca yazılışı.

مجتهد means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language مجتهد. مجتهد attoman turkish I mean, مجتهد What is the meaning of the word, what does it mean in turkish مجتهد, Ottoman Turkish English Dictionary

مجتهد ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ مجتهد تعني باللغة الإنجليزية. مجتهد ماذا يعني في اللغة العثمانية. مجتهد ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية مجتهد

مجتهد چه کلمات انگلیسی چیست؟ مجتهد به معنای انگلیسی. مجتهد چه در زبان عثمانی بود. مجتهد به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت مجتهد

müctehit ~ مجتهد güncel sözlüklerde anlamı:

müçtehed ::: (a. s.) : içtihâdolunmuş.

müctehedün-fîhâ ::: üzerinde ictihâdedilen mesele.

müctehid ::: (a. s. ve i. cehd'den. c. : müctehidîn) : 1) içtihâdederi, gücü yettifli kadar çalışan. 2) âyet ve hadislerden şer'î hükümler çıkaran din allâmesi : Imâm-i A'zam gibi. [İran'da bütün Şîî âlimlere verilen bir addır]

müctehid fi-l-mes'ele ::: huk. [eskiden] herhangi bir mezhepte karşılaşılan ve daha önce o mezhebin imâmı tarafından hükme bağlanmamış olan meselelere dâir ictihadda bulunmıya muktedir fakih. [meşâyih-i hanefiyeden : Tahavî-Ebû-Hasan-il Kerhî, Şems-ül-eimmet-il-Hulvânî, Şems-ül-eimmet-is-Serah-sî, Fahr-ül-İslâm Pezdevî ve emsali gibi]

müctehid fi-l-mezheb ::: huk. [eskiden] doğrudan doğruya şer'î delillere müracaatla ahkâm istinbâtı iktdiar ve ehliyetini hâiz olmakla beraber sâhib-i mezhebin te'sîs ettiği usûl ve kavâid üzerine hareket eden müçtehit. [imâm-ı A'zam'ın talebesinden : İmâm-ı Ebû Yûsuf, imâm-ı Muhammed, imâm-ı Züfer ve emsali gibi]

müctehid fi-ş-şer' ::: huk. [eskiden] ne fürûda, ne de usûlde başka bir müctehidi taklîd etmeyip usul kaideleri te'sis ve fürûun hükümlerini şer'î delillerden istinbât eden zevat. [İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe, İmâm-ı Mâlik, İmâm-ı Şafiî, imâm-ı Ahmed ve bunların emsali gibi]

müctehid-i muhtî ::: fık. içtihadında hatâ eden fakih.

müctehid-ün-fîh ::: fık. hakkında kat'î delil bu-lunmıyan mesele.

müctehid ::: ayet ve hadisden hüküm çıkaran büyük zat , içtihad eden , ayet ve hadislerden hüküm çıkaran büyük alim , ictihad eden , ihtiyaç hasıl olduğunda ayet ve hadislerden hüküm çıkarmış büyük islam allameleri ve önderleri , imam-ı a'zam , imam-ı şafii , gibi