Çağdaş Sözlük

mütevati ~ متواطی

Redhouse Sözlüğü - mütevati ~ متواطی maddesi. Sayfa: 1733 - Sira: 31

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü mütevati - متواطی ingilizce anlamı, متواطی - mütevati osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte متواطی - mütevati kelimesi nasıl geçiyor. mütevati osmanlıca nasıl yazılır. mütevati nedir, mütevati ne demek arapca yazılışı.

متواطی means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language متواطی. متواطی attoman turkish I mean, متواطی What is the meaning of the word, what does it mean in turkish متواطی, Ottoman Turkish English Dictionary

متواطی ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ متواطی تعني باللغة الإنجليزية. متواطی ماذا يعني في اللغة العثمانية. متواطی ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية متواطی

متواطی چه کلمات انگلیسی چیست؟ متواطی به معنای انگلیسی. متواطی چه در زبان عثمانی بود. متواطی به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت متواطی

mütevati ~ متواطی güncel sözlüklerde anlamı:

MüTEVATi ::: Birbirine benzeyen.

mütevâtî ::: (a. i.) : 1) birbirine ben-ziyen. 2) fels. *tekanlamlı, fr. univoque.

MüTEVaTi ::: İnsanlık yâni insan olma, insanın bütün ferdlerinde en yüksek derecedeki insan ile en aşağı bir insan da eşittir. Meselâ, insan olma bakımından bir peygamber ile peygamber olmayan aynıdır. Yine yüksek makam sâhibi birisi ile bir köy çobanındaki insanlık eşittir. Birinde daha çok, diğerinde daha az olmaz. Çünkü insanlık, mütevâtîdir. (Abdülhakîm Arvâsî)

Tâbi olmak, uymak kelimesi (sözü) mütevâtî sözlerdendir. Çünkü uymak demek, tâbi olanın, uyduğu kimsenin arkasında gitmesi demektir. Bir kimse bir büyüğe uyarsa o kimseye tâbi; uyulan büyük zâta metbû' yâni kendisine uyulan denir. Tâbiin, metbûa uymasının az ve çok olması ve uyduğu zamânın az ve çok olması, kısa ve uzun olması, uymağı değiştiriyor ise de, bu değişiklik, farklılık, uymak işinin özünü değiştirmez. Bunun mütevâtî olmasını bozmaz. (Abdülhakîm Arvâsî)

mütevati ::: birbirine benzeyen

mütevâtî ::: (a. i.) 1) birbirine ben-ziyen. 2) fels. *tekanlamlı, fr. univoque.

MÜTEVATİ :::

Birbirine benzeyen