mebi' ~ مبيع
Redhouse Sözlüğü - mebi' ~ مبيع maddesi. Sayfa: 1676 - Sira: 22
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü mebi' - مبيع ingilizce anlamı, مبيع - mebi' osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte مبيع - mebi' kelimesi nasıl geçiyor. mebi' osmanlıca nasıl yazılır. mebi' nedir, mebi' ne demek arapca yazılışı.
مبيع means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language مبيع. مبيع attoman turkish I mean, مبيع What is the meaning of the word, what does it mean in turkish مبيع, Ottoman Turkish English Dictionary
مبيع ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ مبيع تعني باللغة الإنجليزية. مبيع ماذا يعني في اللغة العثمانية. مبيع ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية مبيع
مبيع چه کلمات انگلیسی چیست؟ مبيع به معنای انگلیسی. مبيع چه در زبان عثمانی بود. مبيع به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت مبيع
mebi' ~ مبيع güncel sözlüklerde anlamı:
MEBi' ::: (Bey'. den) Satılmış şey.
mebî' ::: (a. s. bey'den) : satılmış şey.
mübî' ::: (a. s. bey'den) : satılmış şey.
MEBi' ::: Mebî', akd yâni sözleşme yapılınca, müşterinin mülkü olur ise de, teslim alınmadan önce kullanılması câiz değildir. Bunun için teslim almadan önce tam mülkü değildir. Teslim almadan zekât hesâbına katılmaz. (İbn-i Nüceym)
Mebî' tâyin (belli) edilince teayyün eder yâni belirtilen malın kendisinin verilmesi, teslim edilmesi lâzım olur. Benzerini vermek olmaz. (Mevkûfâtî)
MECÂZ: Bir münâsebet, ilgi sebebiyle konulduğu asıl mânâdan başka bir mânâda kullanılan lafız (söz) veya mânâ.
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki: "İstersen köye sor." (Yûsuf sûresi: 82) Âyet-i kerîmede mecâz vardır. Çünkü, bir yer olan "köy" zikredilmesine rağmen, içerisinde yaşayan insanlar kasdedilmiştir. (Şeyhzâde)
Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem Medîne-i münevvereye hicret ettikleri zaman O'nu gören Medîneliler; "Üzerimize bedr (dolunay) doğdu" dediler. Burada bedr kelimesinde mecâz vardır. Çünkü, bedr gökteki yıldızlardan birisi olduğu hâlde, onunla Peygamber efendimiz kastedilmiştir. (Sekkâkî, Teftâzânî)
Kelâmda asl olan mânây-ı hakîkattır. Mânây-ı hakîki (ilk konulduğu mânâ) kastedilmesi mümkün olmadığı zaman mecâzî mânâ ele alınır. Evlâd (çocuklar) lafzı, sözü asıl mânâsı îtibâriyle ahfâd (torunlar) lafzını içerisine almaz. Fakat bir kimse malını evlâdına vakfetse, ancak evlâdı bulunmasa, bu takdirde, evlâdından ahfâdı kastedilir. (Ali Haydar Efendi)
mebi' ::: satılmış şey , satılan mal , (bey' , den) satılmış şey
mebî' ::: (a. s. bey'den) satılmış şey.
mübî' ::: (a. s. bey'den) satılmış şey.
MEBİ' :::