Çağdaş Sözlük

ma'al ~ مال

Redhouse Sözlüğü - ma'al ~ مال maddesi. Sayfa: 1659 - Sira: 17

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü ma'al - مال ingilizce anlamı, مال - ma'al osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte مال - ma'al kelimesi nasıl geçiyor. ma'al osmanlıca nasıl yazılır. ma'al nedir, ma'al ne demek arapca yazılışı.

مال means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language مال. مال attoman turkish I mean, مال What is the meaning of the word, what does it mean in turkish مال, Ottoman Turkish English Dictionary

مال ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ مال تعني باللغة الإنجليزية. مال ماذا يعني في اللغة العثمانية. مال ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية مال

مال چه کلمات انگلیسی چیست؟ مال به معنای انگلیسی. مال چه در زبان عثمانی بود. مال به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت مال

ma'al ~ مال güncel sözlüklerde anlamı:

"); -mal ::: (f. s.) : "süren, sürülen; takılan, sarılan" mânâlariyle terkipler yapar. Rû-mâl : yüz süren. Pâv-mâl : üzerine ayak sürülen, ayak altında çiğnenen.

mâl ::: (a. i. c. : emval) : 1) bir kimsenin tasarrufu altında bulunan değerli ve gerekli şey. 2) varlık, servet. 3) para, nakit, gelir. 4) tüccar eşyası. Beyt-ül-mâl : [Tanzîmat'tan önce] devlet hazînesi; . [Tanzimat'tan sonra] şeriat mahkemelerinde mirasçıları bulunmıyan ölmüş kimselere âit malların hesabı görülen dâire. Re's-ül-mâl : ana para. (bkz. : sermâye).

mâl defterdarı ::: [Tanzîmat'tan önce] devlet mâliyesi işleriyle uğraşan kimse.

mâl-i cizye ::: arazîden alınan haraç.

mâl-i gaybî ::: sahibi çıkmıyan, bulunmuş mal.

mâl-i gayr-i mütekavvim ::: huk. [eskiden] in-tifâı mübâh olmıyan veya mubah olup ta ihraz edilmemiş olan mal. Meselâ : [şarap mal ise de Müslümanlara göre onunla intifa mubah olmadığından mütekavvim değildir. Lâkin dinlerince is-tîmâli mubah olanlara nazaran mütekavvimdir]

mâl-ı Karun ::: mec. çok zengin.

mâl-i menkul ::: nakledilebilen, taşınabilen mal [bina ve arazîden maada]

mâl-i mütekavvim ::: huk. [eskiden] iki mânâda kullanılır : biri intifâı mubah olan şeydir, diğeri mâl-i muhrez demektir. Meselâ : [denizde iken balık gayri mütekavvim olup, tutmak ile ihraz olundukta mâl-i mütekavvim olur. Keza, şıra ile intifa mubah olduğundan mül-i mütekavvimdir]

mâl-i keşûfiyye ::: Mısır'da mansıp almak için kâşifler tarafından valilere verilip Mısır hazînesi arasında, cep harçlığı olarak, pâdişâha gönderilen paralar.

mâl-i mugtenemât ::: vurulan urbandan ele geçen hayvan ve sâirenin bedeli.

mâl-i mukabele ::: tar. timarlardan hâsıl olan gelirler.

mâl-i mukayyed ::: mukataalarla malikânelerin defterlerde yazılı gelirleri.

mâl-i mîrî ::: mîrî'ye, hükümete lit olan mal.

mâl-ı nâtık ::: canlı mal, at, deve, katır gibi dört ayaklı hayvanlar.

mâl-i sâmit ::: cansız mal.

mâl-i uhrevî ::: âhiret için kazanılan sevap.

mâl kalemi ::: mâliye dâiresi.

mâl müdürü ::: kaza mâliye me'muru.

mal sandığı ::: devlet geliri sandığı, vezne.

meâl ::: anlam

mâl ::: para , servet

mal ::: ‬mal

mal ::: servet

-mal ::: (f. s.) süren, sürülen; takılan, sarılan