Çağdaş Sözlük

live ~ لیوه

Redhouse Sözlüğü - live ~ لیوه maddesi. Sayfa: 1649 - Sira: 28

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü live - لیوه ingilizce anlamı, لیوه - live osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte لیوه - live kelimesi nasıl geçiyor. live osmanlıca nasıl yazılır. live nedir, live ne demek arapca yazılışı.

لیوه means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language لیوه. لیوه attoman turkish I mean, لیوه What is the meaning of the word, what does it mean in turkish لیوه, Ottoman Turkish English Dictionary

لیوه ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ لیوه تعني باللغة الإنجليزية. لیوه ماذا يعني في اللغة العثمانية. لیوه ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية لیوه

لیوه چه کلمات انگلیسی چیست؟ لیوه به معنای انگلیسی. لیوه چه در زبان عثمانی بود. لیوه به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت لیوه

live ~ لیوه güncel sözlüklerde anlamı:

LiVE ::: f. Aldatıcı, dolandırıcı. * Şakacı, lâtifeci. * Çevik, atılgan.

lîve ::: (f. s.) : yaltaklanıcı, aldatıcı; şakacı; çevik.

Live :::


  1. f. yaşamak, sağ olmak, hayatta olmak; beslenmek; geçinmek, ömür sürmek; oturmak, eğleşmek, ikamet etmek; geçirmek, sürmek (hayat). live a double life iki yüzlü hayat yaşamak. live a lie sahte hayat geçirmek. live and learn yaşadıkça ögrenmek. Live and let live. Ne sen bana karış ne ben sana karışayım. live down a slander bir iftirayı unutturacak şekilde yaşamak. live fast sefahat sürmek. live out sonuna kadar yaşamak. live up to one's reputation şöhretini doğrulayacak bir hayat yaşamak.

  2. s. canlı, diri, zinde, hayat dolu; hayata ait, yaşayanlara ait; yanan; elektrikle dolu (tel); parlak (renk); asıl yerinde bulunan (kaya); matb. basılmaya hazır; patlamamış (bomba); radyo canlı (yayın). live embers sönmemiş ateş korları. live load hareketli yük. live oak kışın yapraklarını dökmeyen bir ceşit meşe ağacı. live rail elektrikli lokomotife cereyan veren ray. live steam kazandan gelen tam kuvvetli istim. live wire elektrik cereyanı nakleden tel; k.dili başkalarını harekete getirme kabiliyeti olan faal kimse. a live issue günün mühim meselesi.

lîve ::: aldatıcı , dolandırıcı , şakacı , latifeci , çevik , atılgan

lîve ::: (f. s.) yaltaklanıcı, aldatıcı; şakacı; çevik.

LÎVE :::

f. Aldatıcı, dolandırıcı. * Şakacı, lâtifeci. * Çevik, atılgan

Diğer Osmanlıca Sözlüklerde: