Çağdaş Sözlük

kefen ~ كفن

Redhouse Sözlüğü - kefen ~ كفن maddesi. Sayfa: 1557 - Sira: 16

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü kefen - كفن ingilizce anlamı, كفن - kefen osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte كفن - kefen kelimesi nasıl geçiyor. kefen osmanlıca nasıl yazılır. kefen nedir, kefen ne demek arapca yazılışı.

كفن means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language كفن. كفن attoman turkish I mean, كفن What is the meaning of the word, what does it mean in turkish كفن, Ottoman Turkish English Dictionary

كفن ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ كفن تعني باللغة الإنجليزية. كفن ماذا يعني في اللغة العثمانية. كفن ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية كفن

كفن چه کلمات انگلیسی چیست؟ كفن به معنای انگلیسی. كفن چه در زبان عثمانی بود. كفن به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت كفن

kefen ~ كفن güncel sözlüklerde anlamı:

kefen ::: (a. i. c. : ekfân) : ölüyü sardıkları bez.

KEFEN ::: Âdem aleyhisselâm vefât edince, melekler Cennet'ten hanût ve kefen getirdiler. Su ve sedr yaprağı ile yıkadılar. Üçüncüsünde kâfûr koydular. Üç kefen ile kefenlediler. Namazını kıldılar. Lahd yaptılar. Defn ettiler. Sonra çocuklarına dönerek; "Ey Âdemoğulları! Ölülerinize böyle yapınız" dediler. (Hadîs-i şerîf-Fetevâ-i Fıkhıyye)

Kefen, erkek için üç, kadın için beş parçadır. Erkeğin kefeni; izâr (genişliği bir metreden fazla baştan ayağa kadar olan bez parçası), kamîs (entâri gibi uzun gömlek) ve lifâfe (başı ve ayakları geçecek uzunlukta, baş üstünden ve ayak altından uçları büzülüp bezle bağlanan kısım). Kadınların kefeni ise, kamîs, îzâr, lifâfe, himâr (baş örtüsü) ve göğüs bezidir. (Zeylâî)

Kefenin, meyyitin (ölenin) kendi helâl malından olması, başkasının vermesinden daha iyidir. Diri iken helâl kefen hazırlamak iyidir. (Halebî)

Sâlihlerin, velîlerin çamaşırından, elbisesinden kefen yapmak veya kefen içine bunlardan yüzüne göğsüne koymak faydalıdır. (S. Abdülhakîm Arvâsî)

Bir kefendir âkıbet sermâye-i bây u fakîr
Varlığa mağrur olan mecnûn değil de, yâ nedir.

(Lâ Edrî)

Kefen :::


  1. Ölünün gömülmeden önce sarıldığı beyaz bez, yakasız gömlek, yakasız mintan
    Örnek: Gül değil, arkasında kanlı kefen / Sen misin, sen misin garip vatan? N. Kemal

kefen ::: (a. i. c. : ekfân) ölüyü sardıkları bez.