Çağdaş Sözlük

keşf ~ كشف

Redhouse Sözlüğü - keşf ~ كشف maddesi. Sayfa: 1552 - Sira: 31

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü keşf - كشف ingilizce anlamı, كشف - keşf osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte كشف - keşf kelimesi nasıl geçiyor. keşf osmanlıca nasıl yazılır. keşf nedir, keşf ne demek arapca yazılışı.

كشف means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language كشف. كشف attoman turkish I mean, كشف What is the meaning of the word, what does it mean in turkish كشف, Ottoman Turkish English Dictionary

كشف ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ كشف تعني باللغة الإنجليزية. كشف ماذا يعني في اللغة العثمانية. كشف ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية كشف

كشف چه کلمات انگلیسی چیست؟ كشف به معنای انگلیسی. كشف چه در زبان عثمانی بود. كشف به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت كشف

keşf ~ كشف güncel sözlüklerde anlamı:

KEşF ::: Açmak. * Olacak bir şeyi evvelden anlamak. Gizli kalmış bir şeyin Cenab-ı Hak tarafından birisine ilham olunması ile o gizli şeyin meydana çıkarılması.

keşef ::: (f. i.) : kaplumbağa.

keşf ::: (a. i. c. : keşfiyyât) : 1) açma, meydana çıkarma. 2) gizli bir şeyi bulma. 3) bir sırrı öğrenme. 4) bir şeyin olacağını önceden anlama. 5) Allah tarafından ilham olunma. 6) bir yapı için harcanacak paranın aşağı yukarı hesaplanması. 7) [ask. düşmanın durumunu anlamak üzere gönderilen erlere" keşif kolu" denilir]

keşf ::: açma, bulma.

KEşF ::: Bir kimse keşf ettiği âletlerle bütün insanlara faydalı olsa, Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselâma inanıp, tâbi olmadıkça, uymadıkça ebedî seâdete kavuşamaz. (S. Abdülhakîm Arvâsî)

2. Evliyânın, his ve akılla anlaşılmayan şeyleri, kalbine gelen ilhâm yoluyla bilmesi.

Evliyâya hâsıl olan keşf ve herkesin gördüğü rüyâlar, bir şeyin misâlinin benzerinin hayâl aynasında görünmesidir. Uykuda iken olursa, rüyâ denir. Uyanık iken olunca keşf denir. Hayâl aynası ne kadar çok saf, temiz ise, keşf ve rüyâ o kadar doğru ve güvenilir olur. (Abdülganî Nablüsî)

Evliyânın keşfinde hatâ etmesi, yanılması, müctehidlerin ictihâdda yanılması gibidir. Kusûr sayılmaz. Bundan dolayı, evliyâya dil uzatılmaz. Belki hatâ edene de bir sevâb verilir. Yalnız şu kadar fark vardır ki, müctehîdlerin (dinde söz sâhibi âlimlerin) hatâlı ictihatlarına da uyanlara, onların mezhebinde bulunanlara da hatâlı ictihadlarına da sevap verilir. Evliyânın yanlış keşiflerine uyanlara, sevâb verilmez. Çünkü ilham ve keşf ancak sâhibi için seneddir. Başkalarına sened olmaz. Müctehidin sözü ise mezhebinde bulunan herkes için senettir. (İmâm-ı Rabbânî)

Keşf yolu ile edinilen bilgilerin doğruluğu, İslâmiyet'te açıkça anlaşılan bilgilere uygun olmaları ile ölçülür. (İmâm-ı Rabbânî)

keşif ::: bulma

keşf ::: açma , bulma

keşf ::: ‬keşif

keşf ::: bulma

keşf ::: ortaya çıkarma

keşif ::: ‬keşfetme

keşif ::: bulma

keşef ::: (f. i.) kaplumbağa.

keşf ::: (a. i. c. : keşfiyyât) 1) açma, meydana çıkarma. 2) gizli bir şeyi bulma. 3) bir sırrı öğrenme. 4) bir şeyin olacağını önceden anlama. 5) Allah tarafından ilham olunma. 6) bir yapı için harcanacak paranın aşağı yukarı hesaplanması. 7) [ask. düşmanın durumunu anlamak üzere gönderilen erlere

KEŞF :::

Açmak. * Olacak bir şeyi evvelden anlamak. Gizli kalmış bir şeyin Cenab-ı Hak tarafından birisine ilham olunması ile o gizli şeyin meydana çıkarılması