grev ~ كرو
Redhouse Sözlüğü - grev ~ كرو maddesi. Sayfa: 1541 - Sira: 26
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü grev - كرو ingilizce anlamı, كرو - grev osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte كرو - grev kelimesi nasıl geçiyor. grev osmanlıca nasıl yazılır. grev nedir, grev ne demek arapca yazılışı.
كرو means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language كرو. كرو attoman turkish I mean, كرو What is the meaning of the word, what does it mean in turkish كرو, Ottoman Turkish English Dictionary
كرو ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ كرو تعني باللغة الإنجليزية. كرو ماذا يعني في اللغة العثمانية. كرو ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية كرو
كرو چه کلمات انگلیسی چیست؟ كرو به معنای انگلیسی. كرو چه در زبان عثمانی بود. كرو به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت كرو
grev ~ كرو güncel sözlüklerde anlamı:
GREV ::: Fr. İşçilerin isteklerini işverene kabul ettirmek için, işlerini hep birlikte bırakmaları.İslâmiyette işçi hakları çok ciddi korunmakla beraber, grev ve benzeri hareketlere başvurulması istenmez. Çünki grev, millî gelire zarar verdiği gibi, sosyal grupları doğurmakla boğuşmalarına ve dolayısıyla da millî huzura zarar getirir. Grev, daha çok kapitalist sistemlerin "Hak, kuvvettedir" şeklinde ifade edilen Avrupa'nın medeniyetindeki olumsuz düsturlarının bir sonucudur. Ve bir işçinin işverenle iktisadî müsabaka edemediğinden, işçiler birliği kurulmasıyla işverene karşı güçlü olmasına kapitalist sistem itiyor. Halbuki İslâmda kişi, kendi küçük gücüyle başbaşa bırakılmamıştır. Çünki "hak kuvvettedir" kaidesinin yerine; İslâm, "kuvvet haktadır" der. İşçi haklı ise, devletin gücü işçinin yanında olur. Bununla beraber İslâm, müsbet müsabaka prensibini de kaldırmaz. Ancak taraflar arasında hukuk ve adaletle nezaret eder.
kerev ::: (f. i.) : örümcek, (bkz. : ankebût, ankût).
Grev :::
- İş bırakımı
- bk. işbırakım
grev ::: işçilerin isteklerini işverene kabul ettirmek için , işlerini hep birlikte bırakmaları , islamiyette işçi hakları çok ciddi korunmakla beraber , grev ve benzeri hareketlere başvurulması istenmez , çünki grev , milli gelire zarar verdiği gibi , sosyal grupları doğurmakla boğuşmalarına ve dolayısıyla da milli huzura zarar getirir , grev , daha çok kapitalist sistemlerin "hak , kuvvettedir" şeklinde ifade edilen avrupa'nın medeniyetindeki olumsuz düsturlarının bir sonucudur , ve bir işçinin işverenle iktisadi müsabaka edemediğinden , işçiler birliği kurulmasıyla işverene karşı güçlü olmasına kapitalist sistem itiyor , halbuki islamda kişi , kendi küçük gücüyle başbaşa bırakılmamıştır , çünki "hak kuvvettedir" kaidesinin yerine; islam , "kuvvet haktadır" der , işçi haklı ise , devletin gücü işçinin yanında olur , bununla beraber islam , müsbet müsabaka prensibini de kaldırmaz , ancak taraflar arasında hukuk ve adaletle nezaret eder
kerev ::: (f. i.) örümcek, (bkz. : ankebût, ankût).
Grev ::: Işçilerin aralarında anlaşarak veya bir kurululun kararına uyarak topluca iş bırakmalarıdır.
Grev ::: İşçilerin aralarında anlaşarak veya bir kurulun kararına uyarak topluca iş bırakmalarıdır.
grev ::: tatil
grev :::
GREV :::