kürsi ~ كرسی
Redhouse Sözlüğü - kürsi ~ كرسی maddesi. Sayfa: 1538 - Sira: 6
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü kürsi - كرسی ingilizce anlamı, كرسی - kürsi osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte كرسی - kürsi kelimesi nasıl geçiyor. kürsi osmanlıca nasıl yazılır. kürsi nedir, kürsi ne demek arapca yazılışı.
كرسی means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language كرسی. كرسی attoman turkish I mean, كرسی What is the meaning of the word, what does it mean in turkish كرسی, Ottoman Turkish English Dictionary
كرسی ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ كرسی تعني باللغة الإنجليزية. كرسی ماذا يعني في اللغة العثمانية. كرسی ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية كرسی
كرسی چه کلمات انگلیسی چیست؟ كرسی به معنای انگلیسی. كرسی چه در زبان عثمانی بود. كرسی به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت كرسی
kürsi ~ كرسی güncel sözlüklerde anlamı:
KüRSi ::: Oturulacak yüksekçe yer. Câmilerde vâizin, medreselerde müderrisin oturduğu yer. * Taht, serir. Erike. Koltuk. * Kaide. * Merkez. * Vazife. * Saltanat, kudret ve mülk. * Başkent, hükümet merkezi. * Mânevi makam. * Arş'ın altına bir semâ tabakası. (Bak: Arş)
kürsî ::: (a. i. c. : kürâsî) : 1) oturulacak yüksekçe yer. 2) taht. (bkz. : serîr). 3) makam, vazîfe. 4) hükümet merkezi, başkent, (bkz. : makarr, merkez). 5) kaide, ayaklık, mesnet. 6) arş-ı a'zam'ın altında bir düzlükte olan, levh-i mahfûz'un bulunduğu yer. Ayet-ül-kürsî Kur’ân’da : Allah-ü lâ ilahe illâ hüv-el- hayy-ül -kayyûmü... ibaresiyle başlayan ve Bakara sûresinin 255 inci âyetini teşkîl eden kısım.
Kürsî ::: arşı azamın altındaki makam.
KüRSi ::: Allahü teâlâ, âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:
O'nun (Allahü teâlânın) Kürsîsi, göklerden ve yerden geniştir. (Bekara sûresi: 255)
Kürsî, âlem-i halktan (madde âleminden) olup, göklerden ayrı olarak yaratıldığı için, bu altı günün dışında yaratılması lâzım gelir. Nitekim, âlem-i halktan olan su, altı günün dışında ve daha önce yaratıldı. (Ahmed Fârûkî)
Yedi kat gök, yedi kat yer, Arş ve Kürsî, var olan ne varsa hepsi, Allahü teâlânın kudretindedir; O'nun emrine boyun eğmiştir. O'ndan başka kimsenin elinde bir kuvvet yoktur. Allahü teâlânın, yaratılmışlardan hiçbir yardımcı ve ortağı yoktur. (Sâvî, Kurtubî)
kürsî ::: makam , taht
kürsi ::: oturulacak yüksekçe yer , camilerde vaizin , medreselerde müderrisin oturduğu yer , taht , serir , erike , koltuk , kaide , merkez , vazife , saltanat , kudret ve mülk , başkent , hükümet merkezi , manevi makam , arş'ın altına bir sema tabakası
kürsî ::: kürsü
kürsî ::: taht
kürsî ::: başkent
kürsî ::: (a. i. c. : kürâsî) 1) oturulacak yüksekçe yer. 2) taht. (bkz. : serîr). 3) makam, vazîfe. 4) hükümet merkezi, başkent, (bkz. : makarr, merkez). 5) kaide, ayaklık, mesnet. 6) arş-ı a'zam'ın altında bir düzlükte olan, levh-i mahfûz'un bulunduğu yer. Ayet-ül-kürsî Kur’ân’da : Allah-ü lâ ilahe illâ hüv-el- hayy-ül -kayyûmü... ibaresiyle başlayan ve Bakara sûresinin 255 inci âyetini teşkîl eden kısım.
KÜRSİ :::