kul ~ كحل
Redhouse Sözlüğü - kul ~ كحل maddesi. Sayfa: 1530 - Sira: 9
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü kul - كحل ingilizce anlamı, كحل - kul osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte كحل - kul kelimesi nasıl geçiyor. kul osmanlıca nasıl yazılır. kul nedir, kul ne demek arapca yazılışı.
كحل means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language كحل. كحل attoman turkish I mean, كحل What is the meaning of the word, what does it mean in turkish كحل, Ottoman Turkish English Dictionary
كحل ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ كحل تعني باللغة الإنجليزية. كحل ماذا يعني في اللغة العثمانية. كحل ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية كحل
كحل چه کلمات انگلیسی چیست؟ كحل به معنای انگلیسی. كحل چه در زبان عثمانی بود. كحل به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت كحل
kul ~ كحل güncel sözlüklerde anlamı:
KUL ::: De, söyle, bildir (meâlinde emirdir)("Kul" kelimesi Kur'anın çok yerlerinde mezkûr veya mukadderdir. "Kul" emri risalet ve nübüvvete işarettir. İ.İ.)Türkçede "Kul", emir dinleyen hizmetkâr, Allah'ın mahlûku, Allah'a itaat ve ibadet eden veya köle mânasındadır.
kul ::: kup
kehl ::: (a. i.) : göze sürme çekme.
kuhl ::: (a. i.) : 1) göze çekilen sürme. 2) göz ilâcı.
kul ::: insan.
KUL ::: Allahü teâlâ buyuruyor ki: "Ey kulum!Emrettiğim farzları yap, insanların en âbidi olursun. Yasak ettiğim haramlardan sakın, verâ' sâhibi olursun. Verdiğim rızka kanâat eyle, insanların en ganîsi olursun, kimseye muhtâc kalmazsın. (Hadîs-i kudsî-Riyâz-üs-Sâlihîn)
Ben kulum. Kullar gibi yere oturur yerim. (Hadîs-i şerîf-Şir'at-ül-İslâm)
Cenâb-ı Hakk'ın kulları üzerindeki hakkı; onların kendisine ibâdet etmeleri ve başka hiçbir varlığı O'na şirk (ortak) koşmamalarıdır. (Hadîs-i şerîf-Müslim)
Bir kimsenin Allahü teâlâya kul olması için, O'ndan başka şeylere kul olmaktan ve bağlanmaktan tam kurtulması lâzımdır. (İmâm-ı Rabbânî)
Kulun hakîkî îmâna kavuşması için, dört şey lâzımdır; bütün farzları edeble yapmak, helâl yimek, görünen ve görünmeyen bütün haramlardan, yasaklardan sakınmak ve bu üçüne ölünceye kadar devâm etmeye sabretmek. (Sehl bin Abdullah-ı Tüsterî)
2. Köle. (Bkz. Abd ve Köle)
kuhl ::: göz sürmesi , göz ilacı , göze çekilen sürme
kul ::: insan , de , söyle , bildir (mealinde emirdir) , türkçede "kul" , emir dinleyen hizmetkar , Allah'ın mahluku , Allah'a itaat ve ibadet eden veya köle manasındadır
kuhl ::: göz sürmesi
kehl ::: (a. i.) göze sürme çekme.
kuhl ::: (a. i.) 1) göze çekilen sürme. 2) göz ilâcı.
kul ::: bende, köle
KUL :::