Çağdaş Sözlük

kart ~ كارد

Redhouse Sözlüğü - kart ~ كارد maddesi. Sayfa: 1514 - Sira: 23

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü kart - كارد ingilizce anlamı, كارد - kart osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte كارد - kart kelimesi nasıl geçiyor. kart osmanlıca nasıl yazılır. kart nedir, kart ne demek arapca yazılışı.

كارد means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language كارد. كارد attoman turkish I mean, كارد What is the meaning of the word, what does it mean in turkish كارد, Ottoman Turkish English Dictionary

كارد ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ كارد تعني باللغة الإنجليزية. كارد ماذا يعني في اللغة العثمانية. كارد ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية كارد

كارد چه کلمات انگلیسی چیست؟ كارد به معنای انگلیسی. كارد چه در زبان عثمانی بود. كارد به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت كارد

kart ~ كارد güncel sözlüklerde anlamı:

KART ::: Tazeliği geçmiş, katılaşmış. * Gençliği geçmiş, geçkin, yaşça büyük.

Kârd ::: (f. i.) : bıçak. (bkz. : mûs, sikkîn).

Kart :::


  1. Gençliği ve körpeliği kalmamış, körpe karşıtı
    Örnek: Bu kart hatunun, bu içi dışı pörsük kadının hâlâ piyasa yeri araması beni çıldırtıyor. H. E. Adıvar

  2. Düzgün kesilmiş ince karton parçası.

  3. Bir kimsenin kimliğini gösteren, kutlamalarda veya kendini tanıtmada kullanılan, çoğunlukla beyaz, küçük, ince karton parçası, kartvizit.

  4. Kartpostal.

  5. Bazı yerlere girmek veya bazı şeylerden yararlanmak için verilen, kimliği belirten belge.

  6. Oyun kâğıdı.

  7. Fotoğrafçılıkta 9x12 cm boyutlarındaki resim.

  8. Telefonlara takılan, iletişimi sağlamak için gerekli bilgilerin yüklendiği parçacık.

  9. Genellikle parasal işlemlerde çok amaçlı olarak kullanılan manyetik özelliği olan plastik nesne.

kârd ::: bıçak

kart ::: tazeliği geçmiş , katılaşmış , gençliği geçmiş , geçkin , yaşça büyük

kârd ::: ‬bıçak

Kârd ::: (f. i.) bıçak. (bkz. : mûs, sikkîn).

kart ::: bayat, kartpostal, köhne

KART :::

Tazeliği geçmiş, katılaşmış. * Gençliği geçmiş, geçkin, yaşça büyük