Çağdaş Sözlük

kurbiyyet ~ قربيت

Redhouse Sözlüğü - kurbiyyet ~ قربيت maddesi. Sayfa: 1445 - Sira: 4

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü kurbiyyet - قربيت ingilizce anlamı, قربيت - kurbiyyet osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte قربيت - kurbiyyet kelimesi nasıl geçiyor. kurbiyyet osmanlıca nasıl yazılır. kurbiyyet nedir, kurbiyyet ne demek arapca yazılışı.

قربيت means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language قربيت. قربيت attoman turkish I mean, قربيت What is the meaning of the word, what does it mean in turkish قربيت, Ottoman Turkish English Dictionary

قربيت ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ قربيت تعني باللغة الإنجليزية. قربيت ماذا يعني في اللغة العثمانية. قربيت ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية قربيت

قربيت چه کلمات انگلیسی چیست؟ قربيت به معنای انگلیسی. قربيت چه در زبان عثمانی بود. قربيت به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت قربيت

kurbiyyet ~ قربيت güncel sözlüklerde anlamı:

KURBiYYET ::: Yakınlık kazanmak. Yakınlık. Bir şeye kendi gayretiyle yakınlaşmak. (Bak: Akrebiyyet)(Sahabelerin kurbiyet-i İlâhiyye noktasındaki makamlarına velâyet ayağıyla yetişilmez. Çünki: Cenâb-ı Hak bize akrebdir ve herşeyden daha ziyade yakındır. Biz ise, ondan nihayetsiz uzağız. O'nun kurbiyetini kazanmak iki surette olur.Birisi: Akrebiyetin inkişafiyledir ki, nübüvvetteki kurbiyet ona bakar ve nübüvvet veraseti ve sohbeti cihetiyle sahabeler o sırra mazhardırlar.İkinci Suret: Bu'diyetimiz noktasında kat-ı meratib edip bir derece kurbiyete müşerref olmaktır ki, ekser seyr-i sülûk-u velâyet ona göre ve seyr-i enfüsî ve seyr-i âfâkî bu suretle cereyan ediyor. İşte, birinci suret sırf vehbîdir, kesbî değil, incizabdır, cezb-i Rahmânidir ve mahbubiyettir. Yol kısadır, fakat çok metin ve çok yüksektir ve çok hâlistir ve gölgesizdir. Diğeri kesbîdir, uzundur, gölgelidir. Acaib hârikaları çok ise de, kıymetçe, kurbiyyetçe evvelkisine yetişemez. Meselâ: Nasıl ki dünkü güne bugün yetişmek için iki yol var. Birincisi: Zamanın cereyanına tâbi olmıyarak, bir kuvvet-i kudsiye ile, fevkaz-zaman çıkıp, dünü bugün gibi hazır görmektir. İkincisi: Bir sene kat'-ı mesafe edip, dönüp dolaşıp, düne gelmektir; fakat, yine dünü elde tutamıyor; onu bırakıp gidiyor. Öyle de, zâhirden hakikata geçmek iki suretledir. Biri: Doğrudan doğruya hakikatın incizabına kapılıp, tarikat berzahına girmeden, hakikatı, ayn-ı zâhir içinde bulmaktır. İkincisi: Çok merâtibden seyr-i süluk suretiyle geçmektir. Ehl-i velâyet, çendan fena-i nefse muvaffak olurlar, nefs-i emmareyi öldürürler. Yine sahabeye yetişemiyorlar. Çünki, sahabelerin nefisleri tezkiye ve tathir edildiğinden; nefsin mahiyetindeki cihazat-ı kesire ile, ubudiyetin envâına ve şükür ve hamdin aksamına daha ziyade mazhardırlar. Fena-i nefisten so a, ubudiyet-i evliya besatet peyda eder. S.)

Kurbiyyet ::: (a. i.) : yakınlık. [kelime, Arap grameri yönünden yanlış olmakla beraber kullanılmaktadır]

kurbiyet ::: yakınlık

kurbiyyet ::: yakınlık kazanmak , yakınlık , bir şeye kendi gayretiyle yakınlaşmak

Kurbiyyet ::: (a. i.) yakınlık. [kelime, Arap grameri yönünden yanlış olmakla beraber kullanılmaktadır]

KURBİYYET :::

Yakınlık kazanmak. Yakınlık. Bir şeye kendi gayretiyle yakınlaşmak. (Bak: Akrebiyyet)(Sahabelerin kurbiyet-i İlâhiyye noktasındaki makamlarına velâyet ayağıyla yetişilmez. Çünki: Cenâb-ı Hak bize akrebdir ve herşeyden daha ziyade yakındır. Biz ise, ondan nihayetsiz uzağız. O'nun kurbiyetini kazanmak iki surette olur.Birisi: Akrebiyetin inkişafiyledir ki, nübüvvetteki kurbiyet ona bakar ve nübüvvet veraseti ve sohbeti cihetiyle sahabeler o sırra mazhardırlar.İkinci Suret: Bu'diyetimiz noktasında kat-ı merat