Çağdaş Sözlük

kabz ~ قبض

Redhouse Sözlüğü - kabz ~ قبض maddesi. Sayfa: 1432 - Sira: 24

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü kabz - قبض ingilizce anlamı, قبض - kabz osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte قبض - kabz kelimesi nasıl geçiyor. kabz osmanlıca nasıl yazılır. kabz nedir, kabz ne demek arapca yazılışı.

قبض means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language قبض. قبض attoman turkish I mean, قبض What is the meaning of the word, what does it mean in turkish قبض, Ottoman Turkish English Dictionary

قبض ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ قبض تعني باللغة الإنجليزية. قبض ماذا يعني في اللغة العثمانية. قبض ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية قبض

قبض چه کلمات انگلیسی چیست؟ قبض به معنای انگلیسی. قبض چه در زبان عثمانی بود. قبض به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت قبض

kabz ~ قبض güncel sözlüklerde anlamı:

KABZ ::: Tutmak. Ele almak. Kavramak. Almak. * Tahsil etmek. Teslim almak. * Amelde zorluk çekmek. * Kuşun süratle uçması. * Mülk.

kabz ::: (a. i.) : 1) el ile tutma. 2) avuç içine alma, kavrama. 3) Azrail tarafından ruh teslim alınma, ölme. Ahz û kabz : alma. 4) peklik, amelsizlik, kabız, (bkz. : inkıbaz) : [mecazen feyz-i ma'nevî'nin gelişi (bast) : gelmeyişi (kabz)]

kabz ü bast ::: kapanıp açılma, daralıp genişleme.

kabz ::: tutma, alma, tutukluk.

KABZ ::: Küçük çocuğa yapılan bağışı, kendisi, anası veya velîsi kabz edebilir. (Abdullah-ı Mûsulî)

Hibe (karşılıksız bağışlanan ve hediyye edilen mal) kabz edilince mülk olur. Satın alınan mal ise söz kesilince, kabz edilmeden evvel mülk olur. (Ali Haydar Efendi)

KABZ ::: Küçük çocuğa yapılan bağışı, kendisi, anası veya velîsi kabz edebilir. (Abdullah-ı Mûsulî)

Hibe (karşılıksız bağışlanan ve hediyye edilen mal) kabz edilince mülk olur. Satın alınan mal ise söz kesilince, kabz edilmeden evvel mülk olur. (Ali Haydar Efendi)

kabz ::: kavrama , tutma , alma

kabz ::: ‬tutma

kabz ::: kavrama

Kabz ::: Alma; elde tutma; edinme

Kabz ::: Alma; elde tutma; edinme

kabz :::

alma; elde tutma; edinme

KABZ :::

Tutmak. Ele almak. Kavramak. Almak. * Tahsil etmek. Teslim almak. * Amelde zorluk çekmek. * Kuşun süratle uçması. * Mülk