feyz ~ فیض
Redhouse Sözlüğü - feyz ~ فیض maddesi. Sayfa: 1402 - Sira: 42
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü feyz - فیض ingilizce anlamı, فیض - feyz osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte فیض - feyz kelimesi nasıl geçiyor. feyz osmanlıca nasıl yazılır. feyz nedir, feyz ne demek arapca yazılışı.
فیض means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language فیض. فیض attoman turkish I mean, فیض What is the meaning of the word, what does it mean in turkish فیض, Ottoman Turkish English Dictionary
فیض ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ فیض تعني باللغة الإنجليزية. فیض ماذا يعني في اللغة العثمانية. فیض ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية فیض
فیض چه کلمات انگلیسی چیست؟ فیض به معنای انگلیسی. فیض چه در زبان عثمانی بود. فیض به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت فیض
feyz ~ فیض güncel sözlüklerde anlamı:
FEYZ ::: Ölmek.
FEYZ ::: (C.: Füyuz) Bolluk, bereket. * İlim, irfan. Mübareklik. * Şan, şöhret. * İhsan, fazıl, kerem. Yüksek rütbe almak. * Suyun çoğalıp çay gibi taşması. Çok akar su. * Bir haberi fâş etmek. * İçindeki düşüncesini izhar etmek.(Hakaik-ı imaniye ve esasat-ı Kur'aniye, resmî bir şekilde ve ücret mukabilinde dünya muamelâtı suretine sokulmaz. Belki bir mevhibe-i İlâhiye olan o esrar, hâlis bir niyet ile ve dünyadan ve huzuzat-ı nefsaniyeden tecerrüd etmek vesilesiyle o feyizler gelebilir. M.)
feyz ::: (a. i. c. : füyûz. [füyûzât, feyz'in c. olan füyûzun o]) : 1) suyun taşıp akması. 2) bolluk, çokluk verimlilik, fazlalık, gürlük, ilerileme, çoğalma. 3) ilim, irfan.
Feyz-i âtî ::: (geleceğin feyzi. verimliliği. gürlüğü) : İstanbul'da, Kuruçeşme ile Arnavut köyü arasında, deniz kenarında Boğaziçi liseleri adını taşıyan lisenin eski adı.
fevz-i câvidân ::: ebedî feyiz, devamlı bereket.
feyz-i mukaddes ::: a'yân-ı sabitenin; istidatlarına göre, onların hâriçte zuhurunu istilzam eden tecellî.
feyz-i neş'e bahşâ ::: neşe verici bolluk.
feyz-i safa ::: safinin, neşenin feyzi, bolluğu.
feyz-i tabîî ::: tabîî olan bereket, bolluk.
feyz ü rif'at ::: bolluk, ilerileme ve yükseklik.
feyz ::: bolluk, bereket, mânevî gıda.
FEYZ ::: Din büyüklerinin yanına boş olarak gelmelidir ki, dolmuş (faydalanmış) olarak dönülebilsin. Onların acıması, ihsânda bulunması için, boş olduğunu bildirmek lâzımdır. Böylece feyz yolu açılır. (İmâm-ı Rabbânî)
Bir kimse âlimlerin sohbetinde bulunur fakat onlara hürmet etmezse, ilâhî feyz ve bereketlerden mahrum kalır ve âlimlerdeki nûrlar kendinde görünmez. (Ebû Ali Sekafî)
Kendisinden ilim öğrendiği zâtta, ayıp ve kusur arayan, onun ilminden, feyz ve bereketinden faydalanamaz. (Abdullah binMenâzil)
Evliyâ mezarlarını ziyâret ederek, feyz vermeleri için yalvar. Fâtiha ve salevât okuyup sevâblarını mübârek rûhlarına göndererek onları Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak için vesîle yap. (Mazhar-ı Cân-ı Cânân)
Gelince feyz ü ihsânın, günâhkâr kimseye bir an,
Onun râhı (yolu) dü-âlemde (dünyâ ve âhirette) selâmet yâ Resûlallah!
(Yaman Dede)
FEYZ ::: Din büyüklerinin yanına boş olarak gelmelidir ki, dolmuş (faydalanmış) olarak dönülebilsin. Onların acıması, ihsânda bulunması için, boş olduğunu bildirmek lâzımdır. Böylece feyz yolu açılır. (İmâm-ı Rabbânî)
Bir kimse âlimlerin sohbetinde bulunur fakat onlara hürmet etmezse, ilâhî feyz ve bereketlerden mahrum kalır ve âlimlerdeki nûrlar kendinde görünmez. (Ebû Ali Sekafî)
Kendisinden ilim öğrendiği zâtta, ayıp ve kusur arayan, onun ilminden, feyz ve bereketinden faydalanamaz. (Abdullah binMenâzil)
Evliyâ mezarlarını ziyâret ederek, feyz vermeleri için yalvar. Fâtiha ve salevât okuyup sevâblarını mübârek rûhlarına göndererek onları Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak için vesîle yap. (Mazhar-ı Cân-ı Cânân)
Gelince feyz ü ihsânın, günâhkâr kimseye bir an,
Onun râhı (yolu) dü-âlemde (dünyâ ve âhirette) selâmet yâ Resûlallah!
(Yaman Dede)
feyz ::: bereket , bolluk , ilim , ihsan , kerem , irfan
feyiz ::: bereket
feyiz ::: bolluk
feyiz ::: ilim
feyz ::: bereket
feyz ::: bolluk
feyz ::: ilim
feyz :::
FEYZ :::