felah ~ فلح
Redhouse Sözlüğü - felah ~ فلح maddesi. Sayfa: 1394 - Sira: 41
![](/rsm/red/135/1394-41.png)
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü felah - فلح ingilizce anlamı, فلح - felah osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte فلح - felah kelimesi nasıl geçiyor. felah osmanlıca nasıl yazılır. felah nedir, felah ne demek arapca yazılışı.
فلح means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language فلح. فلح attoman turkish I mean, فلح What is the meaning of the word, what does it mean in turkish فلح, Ottoman Turkish English Dictionary
فلح ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ فلح تعني باللغة الإنجليزية. فلح ماذا يعني في اللغة العثمانية. فلح ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية فلح
فلح چه کلمات انگلیسی چیست؟ فلح به معنای انگلیسی. فلح چه در زبان عثمانی بود. فلح به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت فلح
felah ~ فلح güncel sözlüklerde anlamı:
FELAH ::: f. Başlangıç, mebde'. İbtida.
FELaH ::: Selâmet. Saadet. Kurtuluş. Hayır ve ni'metlerde refah, rahatta dâim olmak. Fevz ve zafer. Necat ve beka. * Sahur yemeği. * Şakketmek.
felah ::: (f. i.) : iptida, başlangıç, (bkz. : mebde').
felah ::: (a. i.) : 1) kurtuluş, selâmet, onma. 2) mutluluk, kutluluk.
felâh-ı vatan ::: 1) vatanın selâmeti, kurtuluşu; 2) tar. 10 şubat 1920 de İstanbul meclis-i meb'ûsânı'nda teşekkül eden bir grup.
felâh ::: tam kurtuluş.
FELaH ::: Allahü teâlâ, âyet-i kerîmelerde meâlen buyurdu ki:
Sizden öyle bir cemâat (topluluk) bulunmalıdır ki, (onlar herkesi) hayra çağırsınlar, iyiliği emretsinler, kötülükten vazgeçirmeğe çalışsınlar. İşte onlar felâha erenlerin tâ kendileridir. (Âl-i İmrân sûresi: 104)
Mü'minler (Allahü teâlânın birliğine inananlar) muhakkak felâh bulmuştur. (Mü'minûn sûresi: 1)
İlmi, kibirlenmek, kendini büyük göstermek için istiyenlerden hiç biri felâh bulmamıştır. İlmi; tevâzû (alçak gönüllülük) ve insanlara hizmet için isteyen, elbette felâh bulur. (İmâm-ı Şâfiî)
Başkalarının zarar görmesine sevinen kişi felâha kavuşamaz. (Bennân el-Hammâl)
Felah :::
- Kurtuluş, selamet, onma
Örnek: Şu bizim halkı uyandırmadadır varsa felah. M. A. Ersoy
felâh ::: kurtuluş , selamet , kurtulma , rahata erme
felâh ::: kurtulma
felâh ::: rahata erme
felah ::: (f. i.) iptida, başlangıç, (bkz. : mebde').
felah ::: kurtuluş, selamet
FELAH :::
FELÂH :::