Çağdaş Sözlük

firaş ~ فراش

Redhouse Sözlüğü - firaş ~ فراش maddesi. Sayfa: 1371 - Sira: 23

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü firaş - فراش ingilizce anlamı, فراش - firaş osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte فراش - firaş kelimesi nasıl geçiyor. firaş osmanlıca nasıl yazılır. firaş nedir, firaş ne demek arapca yazılışı.

فراش means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language فراش. فراش attoman turkish I mean, فراش What is the meaning of the word, what does it mean in turkish فراش, Ottoman Turkish English Dictionary

فراش ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ فراش تعني باللغة الإنجليزية. فراش ماذا يعني في اللغة العثمانية. فراش ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية فراش

فراش چه کلمات انگلیسی چیست؟ فراش به معنای انگلیسی. فراش چه در زبان عثمانی بود. فراش به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت فراش

firaş ~ فراش güncel sözlüklerde anlamı:

FiRAş ::: Döşek. Yatak. Yere serilen şey. Minder. şilte.

Ferrâş ::: (a. i. ferş'den.) : 1) döşeyen, döşemeci. 2) hizmetçi. 3) Kâbeyi süpüren.

firâş ::: (a. i. c. : fürüş) : 1) döşek, yatak; yaygı, şilte. 2) hasır, halı. Esîr-i firâş : yataktan kalkamıyan hasta. Hem-firâş : zevce. Sâhib-firâş : hasta.

firâş-ı derûn ::: iç yatağı, içteki yatak.

firâş-ı istirahat ::: rahat döşeği.

firâş-ı kavî ::: fık. evli kadının firâşı. [bilâ davet neseb sabit olup nefy ile nesep nefy olunmayıp lâkin laan ile nefy olunur].

firâş-ı mutavassıt ::: fık. ümm-i veled'in firâşı. [bilâ davet nesep sahih olmaz].

firâş-ı sahih ::: fık. nikâh ve mülk-i yemîne müstenit bulunan istifrâş [mülk-i yemîn, bir kimsenin temellükünde bulunan câriyedir; bu bakımdan, bu iki şarta dayanan istifraştan, meydana gelecek çocuk vâris sayılır. Ancak, cariyeyi istifraşta husule gelen çocuğun kendisinden olduğunu müstefrişin söylemesi gerekir].

firâş-i zaif ::: fık. cariyenin firâşı. [bununla nesep sabit olur].

firâş ::: döşek, yaygı.

firâş ::: döşek , yatak , şilte

ferrâş ::: döşemeci , hizmetkar

ferrâş ::: ‬döşemeci

ferrâş ::: hizmetkâr

Ferrâş ::: (a. i. ferş'den.) 1) döşeyen, döşemeci. 2) hizmetçi. 3) Kâbeyi süpüren.

FİRAŞ :::

Döşek. Yatak. Yere serilen şey. Minder. şilte