feth ~ فتح
Redhouse Sözlüğü - feth ~ فتح maddesi. Sayfa: 1364 - Sira: 10
![](/rsm/red/135/1364-10.png)
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü feth - فتح ingilizce anlamı, فتح - feth osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte فتح - feth kelimesi nasıl geçiyor. feth osmanlıca nasıl yazılır. feth nedir, feth ne demek arapca yazılışı.
فتح means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language فتح. فتح attoman turkish I mean, فتح What is the meaning of the word, what does it mean in turkish فتح, Ottoman Turkish English Dictionary
فتح ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ فتح تعني باللغة الإنجليزية. فتح ماذا يعني في اللغة العثمانية. فتح ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية فتح
فتح چه کلمات انگلیسی چیست؟ فتح به معنای انگلیسی. فتح چه در زبان عثمانی بود. فتح به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت فتح
feth ~ فتح güncel sözlüklerde anlamı:
FETH ::: Açma, başlama. * Zaptetme. Ele geçirme. Zafer. Nusret. * Faydalı şeyleri elde etmek için yolları açmak. Muğlak şeyleri açmak. Bu iki suretle olur. Biri, basâr ile idrâk olunur. Gam ve kederi gidermek gibi. İkinci de: İki nevi olup birincisi; dünya işlerinde olur. Sürur vermekle gamı izâle etmek, bir değerli şey vermekle fakirliği kaldırmak gibi. İkincisi; kapalı, muğlak bilgilerin keşif ve izharında kullanılır. Bu da iki türlüdür; Birisi; zâhirî ve müsbet ilimleri çoğaltmak ve mânalarını tahkik etmekle olur. Diğeri; ilm-i ledün âlemine dalmakla olur. (L.R.)
feth ::: (a. i. c. : fütûh; c. c. : fütûhât) : 1) açma, açılma, [sûre-i feth : innâfetahnâ-leke sûresi], (bkz. : küşâd).
feth-i bâb ::: kapının açılması.
feth-i İslâm ::: Tuna nehri üzerinde Kladove kasabasına yakın bir kalenin adı.
feth-i konstantiniyye ::: İstanbul'un II. Mehmet tarafından fethi.
feth-i meyyit ::: ölümün sebebini anlamak için cesedin açılarak muayenesi, otopsi.
feth-i mübîn ::: açık, aşikâr zafer. 2) başlama, (bkz. : bed').
feth-i kelâm ::: söze başlama. 3) kuşatma, zaptetme.
feth-i bilâd ::: şehirlerin istîlâsı, zaptı. 4) bir harfin üstün, (e) olarak okunması, [feth-i lâm ile = lamın fethiyle, üstün, "e" okunmasiyle].
feth ::: açma, fetih.
fetih ::: açma
feth ::: açma , fetih , açılma , tamamen ele geçirme
feth ::: fetih
feth ::: tamamen ele geçirme
feth ::: açma
feth ::: açılma
FETH :::