Çağdaş Sözlük

fasık ~ فاسق

Redhouse Sözlüğü - fasık ~ فاسق maddesi. Sayfa: 1360 - Sira: 18

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü fasık - فاسق ingilizce anlamı, فاسق - fasık osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte فاسق - fasık kelimesi nasıl geçiyor. fasık osmanlıca nasıl yazılır. fasık nedir, fasık ne demek arapca yazılışı.

فاسق means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language فاسق. فاسق attoman turkish I mean, فاسق What is the meaning of the word, what does it mean in turkish فاسق, Ottoman Turkish English Dictionary

فاسق ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ فاسق تعني باللغة الإنجليزية. فاسق ماذا يعني في اللغة العثمانية. فاسق ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية فاسق

فاسق چه کلمات انگلیسی چیست؟ فاسق به معنای انگلیسی. فاسق چه در زبان عثمانی بود. فاسق به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت فاسق

fasık ~ فاسق güncel sözlüklerde anlamı:

FaSIK ::: (Fısk. dan) Günahkâr. Hak yolundan hâriç olan. Allah'ın emirlerine karşı zıt hareket eden. Büyük günahı işleyen veya küçük günahta ısrar eden kimse.(Ey bedbaht fâsık adam! Fâsıkların kesretine bakıp aldanma ve "ekseriyetin efkârı benimle beraberdir" deme! Çünki fâsık adam, fıskı istiyerek ve bizzat taleb edip girmemiş; belki içine düşmüş çıkamıyor... Hiç bir fâsık yoktur ki, sâlih olmasını temenni etmesin ve âmirini ve reisini mütedeyyin görmek istemesin. İllâ ki, El-iyâzübillâh! irtidat ile vicdanı tefessüh edip, yılan gibi zehirlemekten lezzet alsın.) (R.N.)

fâsık ::: (a. s. fısk'dan. c. : feseka. füssak) : Allah'ın emirlerini tanımıyan, sapkın, günah işliyen, fesatçı, kötülük eden.

fâsık-ı mahrum ::: günah işlemeye hazır olduğu halde bir fırsatını bulamıyan.

fâsık ::: günahkâr.

FaSIK ::: Fâsıkın fıskına mâni olmağa kudreti varken, kimse mâni olmazsa, Allahü teâlâ, bunların hepsine, dünyâda ve âhirette azâb yapar. (Hadîs-i şerîf-Berîka)

Fâsık medh olunduğu zaman, Rabbimiz gadâba gelir. (Hadîs-i şerîf-Beyhekî, İbn-i Adî)

Kızını fâsığa veren mel'ûndur. (Hadîs-i şerîf-Zevâcir)

Öğrenilmesi farz ve vâcib olan fıkıh (din) bilgilerini öğrenmemek fısktır, günahtır. Fâsıkların şâhidliği kabûl olmadığı için, şâhidlere îtirâz olunduğu zaman, hâkim şâhidlere fıkıhtan sorar. (İbn-i Âbidîn)

Fâsıkın, bid'at sâhibinin (inanışı bozuk olanın) ve âsînin evine, ziyâfetine, ancak zarûret olunca veya bir kimsenin işini görmek için gidilir. (İmâm-ı Gazâlî)

FaSIK ::: Fâsıkın fıskına mâni olmağa kudreti varken, kimse mâni olmazsa, Allahü teâlâ, bunların hepsine, dünyâda ve âhirette azâb yapar. (Hadîs-i şerîf-Berîka)

Fâsık medh olunduğu zaman, Rabbimiz gadâba gelir. (Hadîs-i şerîf-Beyhekî, İbn-i Adî)

Kızını fâsığa veren mel'ûndur. (Hadîs-i şerîf-Zevâcir)

Öğrenilmesi farz ve vâcib olan fıkıh (din) bilgilerini öğrenmemek fısktır, günahtır. Fâsıkların şâhidliği kabûl olmadığı için, şâhidlere îtirâz olunduğu zaman, hâkim şâhidlere fıkıhtan sorar. (İbn-i Âbidîn)

Fâsıkın, bid'at sâhibinin (inanışı bozuk olanın) ve âsînin evine, ziyâfetine, ancak zarûret olunca veya bir kimsenin işini görmek için gidilir. (İmâm-ı Gazâlî)

Fasık :::


  1. Kötülük eden, fesatçı.

  2. Allah'ın emirlerini tanımayan, sapkın, günah işleyen.

fâsık ::: günahkar , kötülük düşünen

fâsık ::: ‬kötülük düşünen

FÂSIK :::

(Fısk. dan) Günahkâr. Hak yolundan hâriç olan. Allah'ın emirlerine karşı zıt hareket eden. Büyük günahı işleyen veya küçük günahta ısrar eden kimse.(Ey bedbaht fâsık adam! Fâsıkların kesretine bakıp aldanma ve "ekseriyetin efkârı benimle beraberdir" deme! Çünki fâsık adam, fıskı istiyerek ve bizzat taleb edip girmemiş; belki içine düşmüş çıkamıyor... Hiç bir fâsık yoktur ki, sâlih olmasını temenni etmesin ve âmirini ve reisini mütedeyyin görmek istemesin. İllâ ki, El-iyâzübillâh! irtidat ile vicdanı tefess