ayar ~ عيار
Redhouse Sözlüğü - ayar ~ عيار maddesi. Sayfa: 1329 - Sira: 17
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü ayar - عيار ingilizce anlamı, عيار - ayar osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte عيار - ayar kelimesi nasıl geçiyor. ayar osmanlıca nasıl yazılır. ayar nedir, ayar ne demek arapca yazılışı.
عيار means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language عيار. عيار attoman turkish I mean, عيار What is the meaning of the word, what does it mean in turkish عيار, Ottoman Turkish English Dictionary
عيار ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ عيار تعني باللغة الإنجليزية. عيار ماذا يعني في اللغة العثمانية. عيار ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية عيار
عيار چه کلمات انگلیسی چیست؟ عيار به معنای انگلیسی. عيار چه در زبان عثمانی بود. عيار به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت عيار
ayar ~ عيار güncel sözlüklerde anlamı:
AYAR ::: Altın ve gümüşten yapılmış şeylerin saflık ve hafiflik derecesi. *Saadete, mutluluğa doğru gitme.
ayar ::: (a. i.) : 1) altının, gümüşün ve başka kıymetli mâdenlerin karışma derecesi. 2) saadete doğru gitme, (bkz. : ıyâr).
ayyâr ::: (a. s.) : 1) hîlekâr, dolandırıcı. 2) ,zekî, kurnaz.
Iyâr ::: (a. i.) : (bkz. : ayar).
Ayar :::
- Bir aygıtın gereken işi yapabilmesi durumu.
- Saatler için belli bir yere göre kabul edilmiş olan ölçü.
- Altın, gümüş vb. madenlerden yapılmış şeylerin saflık derecesi.
- Bir iş veya bir davranışta gereken ölçü.
- Değer, derece
Örnek: Biz, telif eser ayarında bir sanat kıymeti taşıyan tercümelere teşekkür edelim. B. R. Eyuboğlu - Almaçlarda seçik, doğru ve düzgün bir görüntü ve pürüzsüz ses elde etmek amacıyla yapılan düzenlemeler. (Başlıcaayarlar oluk seçme, sertlikayarı, parlaklıkayarı, yükseklikayarı, genişlikayarı, düşey doğrusallıkayarı, görüntülükayarıdır).
- Ayarlama işi.
ayâr ::: ayar
ayyâr ::: kurnaz , düzenbaz
ayar ::: altın ve gümüşten yapılmış şeylerin saflık ve hafiflik derecesi , saadete , mutluluğa doğru gitme
ayâr ::: ayar
ayar ::: (a. i.) 1) altının, gümüşün ve başka kıymetli mâdenlerin karışma derecesi. 2) saadete doğru gitme, (bkz. : ıyâr).
ayyâr ::: (a. s.) 1) hîlekâr, dolandırıcı. 2) ,zekî, kurnaz.
Iyâr ::: (a. i.) (bkz. : ayar).
ayar ::: dakiklik, değer, derece, köklenme
AYAR :::