uşak ~ عشاق
Redhouse Sözlüğü - uşak ~ عشاق maddesi. Sayfa: 1301 - Sira: 23
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü uşak - عشاق ingilizce anlamı, عشاق - uşak osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte عشاق - uşak kelimesi nasıl geçiyor. uşak osmanlıca nasıl yazılır. uşak nedir, uşak ne demek arapca yazılışı.
عشاق means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language عشاق. عشاق attoman turkish I mean, عشاق What is the meaning of the word, what does it mean in turkish عشاق, Ottoman Turkish English Dictionary
عشاق ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ عشاق تعني باللغة الإنجليزية. عشاق ماذا يعني في اللغة العثمانية. عشاق ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية عشاق
عشاق چه کلمات انگلیسی چیست؟ عشاق به معنای انگلیسی. عشاق چه در زبان عثمانی بود. عشاق به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت عشاق
uşak ~ عشاق güncel sözlüklerde anlamı:
uşşak ::: (a. i. âşık'ın c.) : 1) âşıklar.
uşşâk-ı dil-figâr ::: yüreği yaralı âşıklar. 2) müz. Türk müziğinde 5 numaralı basit makam (inici şekline beyâtî denmiştir). Çok tabîî bir dizi ar-zeden uşşak, en eski ve esas makamlardandır. Aşk, garâm, tasavvuf? hissiyet için iyi kullanılırsa en yüksek bir ifâde vâsıtası olabilir. Asırlardanberi en çok kullanılmış olan uşşak, bugün elimizdeki Türk müziği eserleri içerisinde birinci gelmektedir. (917 parça uşşak eserin notası tesbît edilmiştir). Makam, uşşak dörtlüsüne pûselik beşlisi ilâvesinden ibarettir. Durak dügâh "lâ" ve güçlü-dörtlü ile beşlinin birleştikleri dördüncü derece olan- neva "re" perdeleridir. Makam çıkıcı olarak seyreder. Dona
Uşak :::
- Çocuk
Örnek: Doksan yaşına kadar yaşamış, yokluk yüzü görmemiş, oğul uşak toplansa koca bir mahalle olacak kadar bereketlenmiş. M. Ş. Esendal - Herhangi bir bölgenin halkından olan erkek
Örnek: Kim bilir, bu Anadolu uşaklarının her birinde ne cevherler vardır. C. S. Tarancı - Erkek hizmetçi
Örnek: ... kapının eşiğinde fraklı, beyaz eldivenli bir uşak duruyordu. Y. K. Karaosmanoğlu - Tayfa
Örnek: Bir haykırma duyuldu. Uşakları koşturdum. Simit attırdım denize, ama deniz geri vermedi. Z. Selimoğlu - 1. Ufak, küçük. 2. Çocuk. 3. Genç, delikanlı. 4. Erkek hizmetçi.
uşak ::: hizmetçi , asker
uşşâk ::: aşıklar
uşşâk ::: aşıklar
uşak ::: (f. i.) kim. amonyak.
uşak ::: çocuk, hizmetçi, hizmetkâr, kullukçu, nöker, tayfa