azimet ~ عزیمت
Redhouse Sözlüğü - azimet ~ عزیمت maddesi. Sayfa: 1299 - Sira: 18
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü azimet - عزیمت ingilizce anlamı, عزیمت - azimet osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte عزیمت - azimet kelimesi nasıl geçiyor. azimet osmanlıca nasıl yazılır. azimet nedir, azimet ne demek arapca yazılışı.
عزیمت means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language عزیمت. عزیمت attoman turkish I mean, عزیمت What is the meaning of the word, what does it mean in turkish عزیمت, Ottoman Turkish English Dictionary
عزیمت ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ عزیمت تعني باللغة الإنجليزية. عزیمت ماذا يعني في اللغة العثمانية. عزیمت ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية عزیمت
عزیمت چه کلمات انگلیسی چیست؟ عزیمت به معنای انگلیسی. عزیمت چه در زبان عثمانی بود. عزیمت به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت عزیمت
azimet ~ عزیمت güncel sözlüklerde anlamı:
AZiMET ::: Takvâ ile amel etmek. Allah'ın emirlerini en mükemmel ve eksiksiz yapmağa çalışmak. * Kesin karar vermek. * Yola çıkmak, gitmek.
azîmet ::: (a. i.) : gitme, gidiş.
âzimet-i râh ::: yola çıkış.
azîmet ::: dinî emirlere tam uyma.
AZiMET ::: İslâmiyet'te ibâdetler için iki yol vardır: Biri ruhsat yâni, İslâmiyet'in ibâdetlerde tanıdığı, izin verdiği kolaylıklar, diğeri azîmettir. Azîmet ile amel etmek, ruhsat ile amel etmekten daha kıymetlidir. Hadîs-i şerîfte; "Amellerin en fazîletlisi nefse en zor gelenidir" buyrulmaktadır. (Harputlu İshâk Efendi)
Âlimler, sâlihler azîmet ve takvâ ile hareket ettiklerinden; bir haram işlememek için helâlları, mubahları bile terk ederlerdi. Ebû Bekr-i Sıddîk radıyallahü anh buyurdu ki: "Biz bir harama düşmek korkusundan, yetmiş helâli terk ederdik." (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
Halkın incitmesine sabr etmelidir. Onlara güzel davranmalıdır, bu azîmet yoludur. Onlardan kesilmek, uzak durmak ise, ruhsat yoludur. (İmâm-ı Rabbânî)
Kuvvetli, hâli elverişli olanın, azîmet olanı yapması efdaldir, daha iyidir. Güç olan işi yapmak nefse daha ağır gelir. Nefsi daha çok ezer, zayıflatır. İbâdetler de nefsi zayıflatmak, kırmak için emrolunmuştur. Zayıf, hasta, sıkışık hâlde olan kimsenin azîmet olanı yapamadığı için ibâdetlerini, işlerini terk etmemesi, ruhsat yolu ile yapması lâzımdır. (Abdülganî Nablüsî)
Azîmeti yapmaktan âciz olan özürlü kimsenin, ruhsat olanı, dinde izin verileni yapması câiz olur. Böyle kimsenin ruhsat olanı yapması azîmetleri yapmış gibi çok sevâb olur. (Abdülvehhâb Şa'rânî)
AZiMET ::: İslâmiyet'te ibâdetler için iki yol vardır: Biri ruhsat yâni, İslâmiyet'in ibâdetlerde tanıdığı, izin verdiği kolaylıklar, diğeri azîmettir. Azîmet ile amel etmek, ruhsat ile amel etmekten daha kıymetlidir. Hadîs-i şerîfte; "Amellerin en fazîletlisi nefse en zor gelenidir" buyrulmaktadır. (Harputlu İshâk Efendi)
Âlimler, sâlihler azîmet ve takvâ ile hareket ettiklerinden; bir haram işlememek için helâlları, mubahları bile terk ederlerdi. Ebû Bekr-i Sıddîk radıyallahü anh buyurdu ki: "Biz bir harama düşmek korkusundan, yetmiş helâli terk ederdik." (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
Halkın incitmesine sabr etmelidir. Onlara güzel davranmalıdır, bu azîmet yoludur. Onlardan kesilmek, uzak durmak ise, ruhsat yoludur. (İmâm-ı Rabbânî)
Kuvvetli, hâli elverişli olanın, azîmet olanı yapması efdaldir, daha iyidir. Güç olan işi yapmak nefse daha ağır gelir. Nefsi daha çok ezer, zayıflatır. İbâdetler de nefsi zayıflatmak, kırmak için emrolunmuştur. Zayıf, hasta, sıkışık hâlde olan kimsenin azîmet olanı yapamadığı için ibâdetlerini, işlerini terk etmemesi, ruhsat yolu ile yapması lâzımdır. (Abdülganî Nablüsî)
Azîmeti yapmaktan âciz olan özürlü kimsenin, ruhsat olanı, dinde izin verileni yapması câiz olur. Böyle kimsenin ruhsat olanı yapması azîmetleri yapmış gibi çok sevâb olur. (Abdülvehhâb Şa'rânî)
Azimet :::
- Gidiş.
azîmet ::: gitme , yola çıkma
azimet ::: takva ile amel etmek , Allah'ın emirlerini en mükemmel ve eksiksiz yapmağa çalışmak , kesin karar vermek , yola çıkmak , gitmek
azîmet ::: gitme
azîmet ::: yola çıkma
Azimet ::: Gidiş; yola çıkma
Azimet ::: Gidiş; yola çıkma
azimet ::: gidiş
azimet :::
AZİMET :::