adam ~ عدم
Redhouse Sözlüğü - adam ~ عدم maddesi. Sayfa: 1289 - Sira: 12
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü adam - عدم ingilizce anlamı, عدم - adam osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte عدم - adam kelimesi nasıl geçiyor. adam osmanlıca nasıl yazılır. adam nedir, adam ne demek arapca yazılışı.
عدم means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language عدم. عدم attoman turkish I mean, عدم What is the meaning of the word, what does it mean in turkish عدم, Ottoman Turkish English Dictionary
عدم ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ عدم تعني باللغة الإنجليزية. عدم ماذا يعني في اللغة العثمانية. عدم ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية عدم
عدم چه کلمات انگلیسی چیست؟ عدم به معنای انگلیسی. عدم چه در زبان عثمانی بود. عدم به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت عدم
adam ~ عدم güncel sözlüklerde anlamı:
ADAM ::: İnsan. * Erkek kişi. * Birinin tarafını tutan kimse. * İyi ve terbiyeli yetişmiş insan.
adem ::: (a. i.) : yokluk, bulunmama.
adem - i basîret ::: basiretsizlik, görüşsüzlük.
adem - i dikkat ::: dikkatsizlik.
adem - i emniyet ::: güvensizlik.
adem - i ihtimâl ::: olamamazlık.
adem - i iktidar ::: 1) güçsüzlük, gücü yetmezlik; 2) intiazsızlıktan doğan bir hastalık, fr. impuissance
adem - i imkân ::: imkânsızlık, olamazlık.
adem - i imtizaç ::: birleşmezlik, geçimsizlik, geçinemezlik,bağdaşmazlık.
adem - i inkıtâ ::: kesilmezlik.
adem - i istikrâr ::: bir halde durmazlık.
adem - i iştihâ ::: iştahsızlık.
adem - i itâat ::: itaatsizlik.
adem - i ihtilâf ::: anlaşmazlık, uyuşmazlık.
adem - i i'timâd ::: güvensizlik.
adem - i kifâyet ::: yetmezlik.
adem - i merkeziyyet ::: bir merkezden değil her teşekkülün kendi kendini idare etmesi.
adem - i mes'ûliyyet ::: mes’ûliyetsizlik, * sorumsuzluk.
adem - i mevcûdiyyet ::: yokluk.
adem - i muâbakat ::: uymazlık, uyuşmazlık.
adem - i muvâfakat ::: râzı olmayış.
adem - i muvaffakiyet ::: muvaffakiyetsizlik, başarısızlık.
adem - i müsâade ::: müsâadesizlik, izinsizlik; darlık.
adem - i nezâfet ::: pislik, kirlilik.
adem - i riâyet ::: riayetsizlik, saygısızlık.
adem - i tecâvüz ::: saldırmazlık.
adem - i müsâvât ::: eşitsizlik.
adem - i sebât ::: sebat etmeyiş, çabuk bıkıp usanma, direnmezlik.
âdem ::: yokluk , bulunmama , ilk insan ve ilk peygamber , olmama , ilk insan , adem peygamber , insan
a'dem ::: yokluk
adam ::: insan , erkek kişi , birinin tarafını tutan kimse , iyi ve terbiyeli yetişmiş insan
adem ::: yokluk
adem ::: bulunmama
adem ::: adem
adam ::: adam
adam ::: eş, herif, insan, koca, zat, zevat
ADAM :::