Çağdaş Sözlük

alam ~ عالم

Redhouse Sözlüğü - alam ~ عالم maddesi. Sayfa: 1278 - Sira: 20

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü alam - عالم ingilizce anlamı, عالم - alam osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte عالم - alam kelimesi nasıl geçiyor. alam osmanlıca nasıl yazılır. alam nedir, alam ne demek arapca yazılışı.

عالم means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language عالم. عالم attoman turkish I mean, عالم What is the meaning of the word, what does it mean in turkish عالم, Ottoman Turkish English Dictionary

عالم ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ عالم تعني باللغة الإنجليزية. عالم ماذا يعني في اللغة العثمانية. عالم ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية عالم

عالم چه کلمات انگلیسی چیست؟ عالم به معنای انگلیسی. عالم چه در زبان عثمانی بود. عالم به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت عالم

alam ~ عالم güncel sözlüklerde anlamı:

ALAM ::: (Elem. C.) Elemler. Kederler. Üzüntüler.

âlâm ::: (a. i. elem'in c.) : kederler, acılar, sızılar, (bkz. : ahzân).

âlâm-ı fikr ::: fikrin elemleri, kederleri.

âlâm-ı gurbet ::: gurbet elemleri, vatandan uzak kalma acıları.

âlem ::: (a. i. c. ; âlemîn, âlemûn, avâlim) : 1) dünyâ, cihan, (bkz. : dehr).

âlem-i berzah ::: (bkz. : mânend, âbâd).

âlem-i berîn ::: en yüksek âlem.

âlem-i ceberut ::: Tanrının bulunduğu dünyâ, fânî dünyânın dışında olan âlem. 2) insanlar, halk. 3) mec. eğlence. 4) lüzûm, mânâ.

âlem-i ervâh ::: ruhlar âlemi, öteki dünyâ.

âlem-i esbâb ::: madde âlemi, bu dünyâ.

âlem-i fânî ::: fânî âlem, fânî dünyâ, bu dünyâ.

âlem-i gayb ::: görünmez âlem.

âlem-i hâb ::: uyku âlemi.

âlem-i kevn ::: varlık âlemi, var olma dünyâsı.

âlem-i kitmân ::: saklı âlem.

âlem-i kudsî ::: Tanrı âlemi.

âlem-i lâhut ::: Tanrı âlemi.

âlem-i ma’nâ ::: rüya âlemi.

âlem-i melekût ::: Tanrı’nın mutlak hükümdar olduğu âlem.

âlem-i menâm, âlem-i misâl ::: uyku, rüya âlemi.

âlem-i nakayis ::: nakîseler âlemi.

âlem-i nâr ::: ateş dünyâsı.

âlem-i siyâset ::: siyâset âlemi, siyâset dünyâsı.

âlem-i sabâvet ::: çocukluk dünyâsı.

âlem-i şems ::: Güneş ve peykleri.

âlim ::: (a. s. ilm'den. c. : ulemâ’) : çok okumuş, bilgin.

âlim-ül-gayb ve-ş-şahâde ::: görüleni görülmeyeni bilen, Allah

âlâm ::: elemler, acılar.

Âlâm ::: Elemler, kederler, üzüntüler

âlâm ::: elemler , acılar

âlim ::: bilen , bilgin , bilgili

alam ::: elemler , kederler , üzüntüler

âlâm ::: ‬elemler

âlâm ::: kederler

âlem ::: ‬dünya

âlem ::: cihan

âlim ::: ‬bilgin

âlâm ::: acılar

âlâm ::: sızılar

âlâm ::: eziyetler

âlâm ::: azaplar

âlem ::: kainat

âlem ::: evren

âlem ::: yer küresi

âlem ::: yüre

âlem ::: saha

âlem ::: çoklu

âlem ::: bir dünya?

âlem ::: insanlar

âlem ::: halk

âlem ::: cemaat

âlem ::: cemiyet

âlem ::: eğlence

âlem ::: lüzum

âlem ::: mana

âlim ::: ilimle meşgul olan

âlim ::: ilimli

âlim ::: bilici

âlim ::: çok okumuş

ALAM :::

(Elem. C.) Elemler. Kederler. Üzüntüler

Diğer Osmanlıca Sözlüklerde: