Çağdaş Sözlük

talak ~ طلاq

Redhouse Sözlüğü - talak ~ طلاq maddesi. Sayfa: 1243 - Sira: 16

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü talak - طلاq ingilizce anlamı, طلاq - talak osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte طلاq - talak kelimesi nasıl geçiyor. talak osmanlıca nasıl yazılır. talak nedir, talak ne demek arapca yazılışı.

طلاq means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language طلاq. طلاq attoman turkish I mean, طلاq What is the meaning of the word, what does it mean in turkish طلاq, Ottoman Turkish English Dictionary

طلاq ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ طلاq تعني باللغة الإنجليزية. طلاq ماذا يعني في اللغة العثمانية. طلاq ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية طلاq

طلاq چه کلمات انگلیسی چیست؟ طلاq به معنای انگلیسی. طلاq چه در زبان عثمانی بود. طلاq به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت طلاq

talak ~ طلاq güncel sözlüklerde anlamı:

TALaK ::: Boşamak. Boşanmak. * Bağlı olan bir şeyi çözmek, ayırmak. * Nikâhlı karısını bırakmak.

TALAK ::: (At) sıçramak ve kalkmak.

talâk ::: (a. i.) : boşama, nikâhlı kadını bırakma. Sûre-i talâk : Kur'ân'ın 65) sûresi.

talâk-ı bâin ::: fık. zevcenin iddet müddeti (üç temizlenme devri) sona ermeksizin zevcine dönmi-ye hakkı olmıyan talâk.

talâk-ı bid'iyy ::: fık. karısını mukarenet zamanındaki tuhr'da veya hayız ânında boşama.

talâk-ı farr ::: fık. [eskiden] karının talep ve muvafakati olmaksızın kocanın maraz-ı mevtinde bâirten îka ettiği talâk. [iddet içinde koca vefat edince mutlaka kendisine vâris olur]

talâk-ı muallak ::: fık. [eskiden] vukuu bir şartın husulüne talik olunan talâk.

talâk-ı müncez ::: fık. [eskiden] bir şeye muallak ve bir zamana muzâf olmıyan talâk.

talâk-ı rie'î ::: fık. [eskiden] karının iddeti içinde kocanın vazgeçmeğe hakkı olan talâk, [talâk-ı ric'î, iddet bitmedikçe zevciyeti izâle etmiyen ve iddet içinde zevcin zevcesine müracaat hakkı olan talâk]

talâk-ı selise ::: fık. "üçten dokuza boş ol!" demek suretiyle kadın başka erkekle evlenmeden (hülleye girmeden) eski kocasına dönmesine imkân vermiyen talâk.

talâk-ı sünnî ::: fık. karısını mukarenet olmıyan tuhr'da boşama.

talâk ::: boşama.

TALaK ::: Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:

Ey Peygamber (ve O'na ümmet olanlar)! Kadınlara talâk vermek istediğinizde, onlara (âdet hâllerinden) temizlendiklerinde talâk verin ve iddeti (üç hayzdan temizlenme müddetini) sayın. Rabbiniz olan Allah'tan korkun. (Talâk sûresi: 1)

Eğer size itâat ediyorlarsa, artık talâk için yol aramayın. (Nisâ sûresi: 34)

Allahü teâlânın izin verip de yapılmasından hoşnûd olmadığı, beğenmediği şey talâktır. (Hadîs-i şerîf-Ebû Dâvûd)

Evleniniz, dînî bir özür bulunmadıkça, talâk vermeyiniz. (Hadîs-i şerîf-Taberânî)

Allahü teâlâ talâk kelimesini söylemeğe izin verdiği hâlde söylenmesini hiç beğenmez. Sonu pişmanlık olan bu sözü şaka ile söylemek, keskin kılıç ile oynamaya benzer. Evlilik seâdetini yıkan bu zararlı sözü insanların dillerine almamaları için Allahü teâlâ bâzı cezâlar koymuştur. (Saideddîn-i Fergânî)

Talâk olması için önce, dînen geçerli olan nikâhın bulunması lâzımdır. İslâm nikâhı bulunmayan iki eş arasında talâk olmaz. Talâk veren erkeğin akıllı, bâliğ (ergenlik çağına, evlenme yaşına ulaşmış) ve uyanık olması lâzımdır. Delinin, çocuğun, bunağın, baygının, uyuyanın ve medhûşun yâni hastalık veya kızgınlık sebebi ile aklı yerinde bulunmayanın söylemesi ile talâk vâki olmaz. (Alâüddîn Haskefî)

Erkeğin zevcesine (hanımına) karşı vazîfelerinden biri de zevcesini boşamamaktır. Allahü teâlâ, mubahlar yâni izin verdiği şeyler içinde yalnız talâk vermeği sevmez. Zarûret olmadıkça, birini incitmek câiz değildir. (İmâm-ı Gazâlî)

Talak :::


  1. Evliliğin sona ermesi, erkeğin karısını boşaması.

Talâk ::: Islâm hukukunda boşanma

talak ::: boşama , (at) sıçramak ve kalkmak

talâk ::: boşanma , boşama , boşamak , boşanmak , bağlı olan bir şeyi çözmek , ayırmak , nikahlı karısını bırakmak

talâk ::: ‬boşama

talâk ::: boşanma

Talâk ::: İslâm hukukunda boşanma

talak :::

talâk: islam hukukunda boşanma

TALAK :::

(At) sıçramak ve kalkmak

TALÂK :::

Boşamak. Boşanmak. * Bağlı olan bir şeyi çözmek, ayırmak. * Nikâhlı karısını bırakmak