tabii ~ طبیعی
Redhouse Sözlüğü - tabii ~ طبیعی maddesi. Sayfa: 1233 - Sira: 25
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü tabii - طبیعی ingilizce anlamı, طبیعی - tabii osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte طبیعی - tabii kelimesi nasıl geçiyor. tabii osmanlıca nasıl yazılır. tabii nedir, tabii ne demek arapca yazılışı.
طبیعی means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language طبیعی. طبیعی attoman turkish I mean, طبیعی What is the meaning of the word, what does it mean in turkish طبیعی, Ottoman Turkish English Dictionary
طبیعی ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ طبیعی تعني باللغة الإنجليزية. طبیعی ماذا يعني في اللغة العثمانية. طبیعی ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية طبیعی
طبیعی چه کلمات انگلیسی چیست؟ طبیعی به معنای انگلیسی. طبیعی چه در زبان عثمانی بود. طبیعی به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت طبیعی
tabii ~ طبیعی güncel sözlüklerde anlamı:
TABii ::: Tabiat icabı olan. Tabiatla alâkalı. Normal. Kendiliğinden.(...İşte meşiet-i İlâhiyye ile vücuda gelen işlerde "inşâallah inşâallah" yerine "Tabiî tabiî" demek ne kadar hata ve muhalif-i hakikat olduğunu kıyas et... M.)
TABii ::: Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'ı sağ iken görmüş olan mü'minlerle yani Ashabla görüşmüş ve onlardan ders almış olan sâlih müslümanlar. (Bak: Ashab)
tabiî ::: (a. s.) : 1) tabîatle ilgili. 2) tabîat îcâbı olan. 3) olağan. [müen. : tabîiyye] [zıddı : "sun'î"]
tabiî ::: tabiatla ilgili, kendiliğinden.
Tabii :::
- Doğada olan, doğada bulunan.
- Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi
Örnek: Sıcaklar arttıkça serin yerler aramak, âdeta tabii bir ihtiyaç hâline geliyor. A. Rasim - Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan
Örnek: Beklenen cevap gelince derhâl yazılacağı tabiidir. Atatürk - Yapmacık olmayan, doğal
Örnek: Eğer sürmenin üstüne bunu sürmezsen renk tabii olmaz. P. Safa - Katıksız, saf, doğal.
- Tabi.
tabîî ::: doğal , doğal olarak
tabiî ::: kendiliğinden
tabîî ::: doğal
tabîî ::: doğal olarak
tabiî ::: (a. s.) 1) tabîatle ilgili. 2) tabîat îcâbı olan. 3) olağan. [müen. : tabîiyye] [zıddı :
tabii ::: doğal, olağan, saf
TABİÎ :::