şefkat ~ شوكت
Redhouse Sözlüğü - şefkat ~ شوكت maddesi. Sayfa: 1141 - Sira: 42
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü şefkat - شوكت ingilizce anlamı, شوكت - şefkat osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte شوكت - şefkat kelimesi nasıl geçiyor. şefkat osmanlıca nasıl yazılır. şefkat nedir, şefkat ne demek arapca yazılışı.
شوكت means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language شوكت. شوكت attoman turkish I mean, شوكت What is the meaning of the word, what does it mean in turkish شوكت, Ottoman Turkish English Dictionary
شوكت ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ شوكت تعني باللغة الإنجليزية. شوكت ماذا يعني في اللغة العثمانية. شوكت ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية شوكت
شوكت چه کلمات انگلیسی چیست؟ شوكت به معنای انگلیسی. شوكت چه در زبان عثمانی بود. شوكت به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت شوكت
şefkat ~ شوكت güncel sözlüklerde anlamı:
şEFKAT ::: Başkasının kederiyle alâkalanmak, acıyarak sevmek. Yardıma, sevgiye muhtaç olanlara karşılıksız olarak merhamet ve sevgiyle yardıma koşmak. Karşılıksız, sâfi, ivazsız sevgi beslemek.(Şefkat pek geniştir. Bir zat, şefkat ettiği evlâdı münâsebetiyle bütün yavrulara, hattâ ziruhlara şefkatini ihâta eder ve Rahim isminin ihâtasına bir nevi âyinedarlık gösterir. Halbuki aşk, mahbubuna hasr-ı nazar edip, herşey'i mahbubuna feda eder; yahut mahbubunu i'lâ ve sena etmek için, başkalarını tenzil ve mânen zemmeder ve hürmetlerini kırar. Meselâ biri demiş: "Güneş mahbubumun hüsnünü görüp utanıyor, görmemek için bulut perdesini başına çekiyor. " Hey âşık efendi! Ne hakkın var, sekiz ism-i âzamın bir sahife-i nuranisi olan Güneş'i böyle utandırıyorsun?Hem şefkat hâlistir, mukabele istemiyor; sâfi ve ivazsızdır... Hattâ en âdi mertebede olan hayvanatın yavrularına karşı fedakârane ivazsız şefkatleri buna delildir. Halbuki aşk ücret ister ve mukabele taleb eder. Aşkın ağlamaları, bir nevi talebdir, bir ücret istemektir. M.)
şefkat ::: acıyarak karşılıksız sevme.
Şefkat :::
- Acıyarak ve koruyarak sevme, sevecenlik
Örnek: Devleti adaletle, şefkatle, mürüvvetle idare ederdi. Ö. Seyfettin
şevket ::: ululuk , heybet
şefkat ::: içten ve karşılıksız merhamet , merhamet , acıyarak karşılıksız sevme , başkasının kederiyle alakalanmak , acıyarak sevmek , yardıma , sevgiye muhtaç olanlara karşılıksız olarak merhamet ve sevgiyle yardıma koşmak , karşılıksız , safi , ivazsız sevgi beslemek
şevket ::: ululuk
ŞEFKAT :::