Çağdaş Sözlük

şerif ~ شریف

Redhouse Sözlüğü - şerif ~ شریف maddesi. Sayfa: 1124 - Sira: 22

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü şerif - شریف ingilizce anlamı, شریف - şerif osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte شریف - şerif kelimesi nasıl geçiyor. şerif osmanlıca nasıl yazılır. şerif nedir, şerif ne demek arapca yazılışı.

شریف means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language شریف. شریف attoman turkish I mean, شریف What is the meaning of the word, what does it mean in turkish شریف, Ottoman Turkish English Dictionary

شریف ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ شریف تعني باللغة الإنجليزية. شریف ماذا يعني في اللغة العثمانية. شریف ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية شریف

شریف چه کلمات انگلیسی چیست؟ شریف به معنای انگلیسی. شریف چه در زبان عثمانی بود. شریف به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت شریف

şerif ~ شریف güncel sözlüklerde anlamı:

şerîf ::: (a. s. şeref'den. c. : eşraf) : 1) şerefli, mübarek, kutsal. 2) soylu, temiz. 3) (a. s. c. : şürefâ) Hz. Hüseyin vâsıtasiyle H. Muham- med soyundan olan. 4) i. erkek ve kadın adı. [mü- en. "şerife"]

serili ::: (a. s.) : (bkz. : şerhan).

şerîf ::: şerefli.

şERiF ::: Hazret-i Fâtımâ ile kıyâmete kadar olan çocukları Ehl-i beyttirler. Bunları sevmek kalb, beden ve mal ile yardım, hürmet etmek; îmân ile ölmeye sebeb olur. Sûriye'nin Hama şehrinde hazret-i Hüseyn'in soyundan gelen seyyidler için mahkeme vardı. Mısır'daki Abbâsî halîfesi zamânında hazret-i Hasen'in evlâdına şerîf ismi verilerek beyaz sarık sarmaları, hazret-i Hüseyn'in evlâdına seyyid ismi verilerek yeşil sarık sarmaları uygun görüldü. Bu mübârek sülâleden doğan çocuklar iki şâhid ile hâkim huzûrunda kayd ve tescîl edilirdi. Bu mahkemeleri, Tanzîmât Fermânını yayınlayarak, Osmanlı Devleti'nin çöküşünü hazırlayan, İngilizlerin sâdık dostu Mustafa Reşîd Paşa kaldırdı. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)

Beyt-ül-mâlden (devlet hazînesinden) hakkı olan fakirler, zekât me'murları, âlimler, muallimler, vâizler, din dersi öğrenen talebeler, borçlular, Ehl-i beyt-i nebevî yâni seyyidler ve şerîfler, askerler, beyt-ül-mâl parası ellerine geçerse, hakları kadar almaları câizdir. (İbn-i Âbidîn)

Şerif :::


  1. Kutsal, şerefli.

  2. Soylu, temiz.

  3. Büyük Britanya'da kendi bölgesi içinde kralı temsil eden, yasalara saygı gösterilmesini sağlamakla görevli yönetici.

  4. Amerika Birleşik Devletleri'nde seçimle işbaşına gelen, hukuki yetkisi sınırlı olan yönetici.

şerîf ::: şerefli

şerif ::: şerefli

şerif ::: ‬şerefli

şerif ::: Hz Hüseyin soyundan gelen

şerîf ::: (a. s. şeref'den. c. : eşraf) 1) şerefli, mübarek, kutsal. 2) soylu, temiz. 3) (a. s. c. : şürefâ) Hz. Hüseyin vâsıtasiyle H. Muham- med soyundan olan. 4) i. erkek ve kadın adı. [mü- en.

şerif ::: kutsal, soylu, temiz