şebe ~ شبه
Redhouse Sözlüğü - şebe ~ شبه maddesi. Sayfa: 1115 - Sira: 17
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü şebe - شبه ingilizce anlamı, شبه - şebe osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte شبه - şebe kelimesi nasıl geçiyor. şebe osmanlıca nasıl yazılır. şebe nedir, şebe ne demek arapca yazılışı.
شبه means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language شبه. شبه attoman turkish I mean, شبه What is the meaning of the word, what does it mean in turkish شبه, Ottoman Turkish English Dictionary
شبه ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ شبه تعني باللغة الإنجليزية. شبه ماذا يعني في اللغة العثمانية. شبه ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية شبه
شبه چه کلمات انگلیسی چیست؟ شبه به معنای انگلیسی. شبه چه در زبان عثمانی بود. شبه به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت شبه
şebe ~ شبه güncel sözlüklerde anlamı:
şEBE ::: Bakırla çinko madeninden yapılan pirinç. * Benzeme, müşabehet.
şebeh ::: (a. i.) : benzer, benzeyiş.
şübeh ::: (a. i.) : şübhe'nin c.) : şüpheler, kuşkular.
şibh ::: (a. i. c. : eşbâh) : 1) benzeme, benzeyiş. 2) bir şeyin benzeri 3) benziyen şey.
şibh akd ::: sözleşme benzeri, fr. quasi-contrat.
şibh-i amd ::: huk. katli meşru olmıyan bir insanı âlât-ı cârihadan sayılmıyan bir şey ile kasden öldürme, [buna : "şibh-ül-hatâ" da denir]
şibh-i beşer ::: zool. insanımsılar, urangutan, şempanze, goril gibi kısmen insana benziyen maymunlar, fr. anthropoVde (bkz. : şibh-i insâniyye).
şibh-i beşere ::: anat. üst derimsi, fr. epidermo'ı-de.
şibh-i billur? ::: billurumsu, fr. cristalo'ı'de.
şibh-i cezire ::: coğr. yanmada, fr. presqu' île.
şibh-i ceırî ::: bot. kökümsü, fr. rhizoi'de.
şibh-i cild ::: anat. cildimsi, fr. dermoi'de.
şibh-i hüsn-i tâlil ::: ed. bir hadisenin vukuuna şairane olmakla beraber kat'î olmıyan bir sebep göstermek, ["niçin hamidesin ey çarh; söyle boynunda * birikmiş ahların mı vebali kalmıştır" bey-tindeki "birikmiş ahların vebali" şibh-i hüsn-i tâlil dir]
şibh-i insâniyye ::: zool. (bkz. : şibh-i beşer).
şibh-i isfencî ::: süngerimsi, fr. spongoide.
şibh-i kalevi ::: kim. alkaloit, fr. alcaloi'de.
şibh-i ma'den ::: mâden i ms i, fr. metalloide.
şibh-i münharif ::: geo. yamuk, fr. trapeze.
şibh-i necliyye ::: bot. buğdayımsılar, fr. gramini-dees.
şibh-i zili ::: fiz. yarıgölge, fr. penombre.
şibh ::: benzer , benzeme
şebe ::: bakırla çinko madeninden yapılan pirinç , benzeme , müşabehet
şibh ::: benzeme
şibh ::: benzer
şebeh ::: (a. i.) benzer, benzeyiş.
şübeh ::: (a. i.) şübhe'nin c.) : şüpheler, kuşkular.
ŞEBE :::