şahid ~ شاهد
Redhouse Sözlüğü - şahid ~ شاهد maddesi. Sayfa: 1112 - Sira: 11
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü şahid - شاهد ingilizce anlamı, شاهد - şahid osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte شاهد - şahid kelimesi nasıl geçiyor. şahid osmanlıca nasıl yazılır. şahid nedir, şahid ne demek arapca yazılışı.
شاهد means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language شاهد. شاهد attoman turkish I mean, شاهد What is the meaning of the word, what does it mean in turkish شاهد, Ottoman Turkish English Dictionary
شاهد ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ شاهد تعني باللغة الإنجليزية. شاهد ماذا يعني في اللغة العثمانية. شاهد ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية شاهد
شاهد چه کلمات انگلیسی چیست؟ شاهد به معنای انگلیسی. شاهد چه در زبان عثمانی بود. شاهد به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت شاهد
şahid ~ شاهد güncel sözlüklerde anlamı:
şAHiD ::: Şahitlik yapan. Bilen, tanıyan. Senet yerine geçecek kadar mâkul ve mu'teber sayılan. Gören. * Resul-ü Ekrem Efendimizin (A.S.M.) bir vasfı. * Melâike-i kiram. * Hazır.
şAHiD ::: (C.: Şevâhid-Şühud) Veled yatağı denilen ve çocuk ile birlikte çıkan deri.
şAHiD ::: f. Sevgili, mahbube. * Güzel, dilber.
şâhid ::: (a. s. ve i.) : şehâdet'den. c. :
şevâhid) ::: 1) şahit (*tanık). 2) senet yerine geçecek şekilde büyük bir eserden veya kimseden alınan örnek.
şâhid-i âdil ::: doğru sözlü şahit.
şâhid ::: (f. s.) : 1) sevgili, (bkz. : mahbûbe). 2) güzel (bkz. : dil-ber).
şâhid-! bâzâr ::: orta malı güzel [kadın] . şâhid-i devrân : ünlü güzel. şâhid-i zîbâ : yakışıklı güzel.
şâhid ::: şahit, tanık, gören.
şâhid ::: bütün zamanlardaki yaratıkları ve onların her hâlini gören Allah.
şaHiD ::: Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Ey îmân edenler! Dâimâ adâletle hareket ediniz. Adâleti yerine getirmeğe çalışınız. Allah için şâhidler olunuz. (Nisâ sûresi: 135)
Yalancı şâhid, daha şehâdet ettiği yerden ayağını kaldırmadan kendisine göklerde ve yerde bulunan melekler lânet ederler. (Hadîs-i şerîf-Zevâcir)
Şâhidin âdil olması, yâni büyük günâh işlememesi ve küçük günâha devâm etmemesi lâzımdır. (Sadrüşşerîa)
Şahid :::
- tanık.
şâhid ::: tanık , güzel , şahitlik yapan , bilen , tanıyan , sevgili , gören
şâhid ::: tanık
şâhid ::: güzel
şâhid ::: sevgili
ŞAHİD :::