Çağdaş Sözlük

sevm ~ سوم

Redhouse Sözlüğü - sevm ~ سوم maddesi. Sayfa: 1094 - Sira: 38

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü sevm - سوم ingilizce anlamı, سوم - sevm osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte سوم - sevm kelimesi nasıl geçiyor. sevm osmanlıca nasıl yazılır. sevm nedir, sevm ne demek arapca yazılışı.

سوم means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language سوم. سوم attoman turkish I mean, سوم What is the meaning of the word, what does it mean in turkish سوم, Ottoman Turkish English Dictionary

سوم ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ سوم تعني باللغة الإنجليزية. سوم ماذا يعني في اللغة العثمانية. سوم ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية سوم

سوم چه کلمات انگلیسی چیست؟ سوم به معنای انگلیسی. سوم چه در زبان عثمانی بود. سوم به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت سوم

sevm ~ سوم güncel sözlüklerde anlamı:

SEVM ::: Satılık bir şeye kıymet takdir etme, paha biçme. * Su-i kasd. Zulüm ve minnete giriftar etmek. Derde sokmak. * Dağlamak. * Başına buyruk olup istediği yere gitmek. * Kuş havada dolaşmak. * Satışa arzetmek. * Satın almak istemek. * Fâide yetiştirmek. * Davarın yabanda gezip otlaması. * İstemek, talep etmek.

sevm ::: (a. i.) : satılık bir şeye paha biçme.

sevm-i nazar ::: bir malı görüp göstermek üzere alıp senet verme.

sevm-i şirâ ::: bir malın değeri tâyin edilerek satın alma yolu.

süvüm ::: (f. s.) : üçüncü, (bkz rsâlis).

sevm ::: satılık bir şeye kıymet takdir etme , paha biçme , su-i kasd , zulüm ve minnete giriftar etmek , derde sokmak , dağlamak , başına buyruk olup istediği yere gitmek , kuş havada dolaşmak , satışa arzetmek , satın almak istemek , faide yetiştirmek , davarın yabanda gezip otlaması , istemek , talep etmek

süvüm ::: (f. s.) üçüncü, (bkz rsâlis).

SEVM :::

Satılık bir şeye kıymet takdir etme, paha biçme. * Su-i kasd. Zulüm ve minnete giriftar etmek. Derde sokmak. * Dağlamak. * Başına buyruk olup istediği yere gitmek. * Kuş havada dolaşmak. * Satışa arzetmek. * Satın almak istemek. * Fâide yetiştirmek. * Davarın yabanda gezip otlaması. * İstemek, talep etmek.