silmek ~ سلمك
Redhouse Sözlüğü - silmek ~ سلمك maddesi. Sayfa: 1074 - Sira: 11
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü silmek - سلمك ingilizce anlamı, سلمك - silmek osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte سلمك - silmek kelimesi nasıl geçiyor. silmek osmanlıca nasıl yazılır. silmek nedir, silmek ne demek arapca yazılışı.
سلمك means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language سلمك. سلمك attoman turkish I mean, سلمك What is the meaning of the word, what does it mean in turkish سلمك, Ottoman Turkish English Dictionary
سلمك ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ سلمك تعني باللغة الإنجليزية. سلمك ماذا يعني في اللغة العثمانية. سلمك ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية سلمك
سلمك چه کلمات انگلیسی چیست؟ سلمك به معنای انگلیسی. سلمك چه در زبان عثمانی بود. سلمك به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت سلمك
silmek ~ سلمك güncel sözlüklerde anlamı:
selmek ::: (f. i.) : müz. Türk müziğinde en eski bir mürekkep makamdır. Az kullanılmış, son asırlarda hiç rağbet edilmemişken, R. Fersan 1948 de -makamın mâhiyetini H. Saadettin Arel'den bilvasıta öğrenerek- bir saz semaîsi yazmıştır; elimizde başka bir numunesi yoktur. Selmek, hüseynî geçkili bir rast makamdır. Rast ile rast (sol) perdesinde kalır. Güçlüleri birinci derecede rastın güçlüsü -neva (re) ikinci derecede- hüseynînin durağı- dügâh (la) üçüncü derecede de -hüseynînin güçlüsü- hüseynî (mi) perdeleridir. Donanımına rast ve hüseynînin müşterek arızaları olan "si" koma bemolü ile "fa" bakiyye diyezi konulur. Esasen her iki dizin
selmek-i kebîr ::: müz. Türk müziğinin en az altı asırlık bir mürekkep makamı olup zamanımıza kalmış numunesi yoktur.
selmek-i sagîr ::: müz. Türk müziğinin en az altı asırlık bir mürekkep makamı olup zamanımıza kalmış numunesi yoktur.
Silmek :::
- Bir şeyin ıslaklığını gidererek kuru duruma getirmek
Örnek: Terlemiş gibi alnını elinin tersiyle sildi. Ö. Seyfettin - Üzerine genellikle bir bez sürterek tozlarını, kirlerini almak veya parlatmak
Örnek: Türküler çağırarak tahta siliyorlar. Y. Z. Ortaç - Bir yazı, çizgi vb.ni kazıyarak veya sürterek yok etmek.
- Tahta malzemeyi makineyle düzgün ve pürüzsüz hâle getirmek.
- Üzerini çizerek atmak, yok etmek.
- İlişkisini koparmak, yok saymak.
- Üstünlük göstererek o alanda üstün olanları ikinci plana atmak.
- Ortadan kaldırmak, yok etmek veya gidermek
Örnek: Senin gözlerin gönlümü dolduran kara düşünceleri silecek, beni korkulardan kurtaracaktır. M. Ş. Esendal
selmek ::: (f. i.) müz. Türk müziğinde en eski bir mürekkep makamdır. Az kullanılmış, son asırlarda hiç rağbet edilmemişken, R. Fersan 1948 de -makamın mâhiyetini H. Saadettin Arel'den bilvasıta öğrenerek- bir saz semaîsi yazmıştır; elimizde başka bir numunesi yoktur. Selmek, hüseynî geçkili bir rast makamdır. Rast ile rast (sol) perdesinde kalır. Güçlüleri birinci derecede rastın güçlüsü -neva (re) ikinci derecede- hüseynînin durağı- dügâh (la) üçüncü derecede de -hüseynînin güçlüsü- hüseynî (mi) perdeleridir. Donanımına rast ve hüseynînin müşterek arızaları olan
silmek ::: yok etmek