Çağdaş Sözlük

sebil ~ سبیل

Redhouse Sözlüğü - sebil ~ سبیل maddesi. Sayfa: 1036 - Sira: 35

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü sebil - سبیل ingilizce anlamı, سبیل - sebil osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte سبیل - sebil kelimesi nasıl geçiyor. sebil osmanlıca nasıl yazılır. sebil nedir, sebil ne demek arapca yazılışı.

سبیل means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language سبیل. سبیل attoman turkish I mean, سبیل What is the meaning of the word, what does it mean in turkish سبیل, Ottoman Turkish English Dictionary

سبیل ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ سبیل تعني باللغة الإنجليزية. سبیل ماذا يعني في اللغة العثمانية. سبیل ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية سبیل

سبیل چه کلمات انگلیسی چیست؟ سبیل به معنای انگلیسی. سبیل چه در زبان عثمانی بود. سبیل به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت سبیل

sebil ~ سبیل güncel sözlüklerde anlamı:

SEBiL ::: Açık ve büyük yol. Büyük cadde. * Allah rızası için su dağıtılan yer.

sebil ::: (a. i. c. : sübül, sübûl) : 1) yol, büyük cadde. 2) sebil, su dağıtılan yer. 3) hayrat olarak, parasız dağıtılan su. Ebnâ-yi sebîl : yolcular, yola gidenler. Fî-sebil-illâh : Allah yolunda, hayrat olarak. Ibn-üs-sebîl : yolcu. Tahliye-i sebîl : kapıp salıverme.

SEBiL ::: Eskiden işlek yollar üzerinde, gelip-geçenlerin su ihtiyâçlarını Allah rızâsı için ücretsiz olarak karşılamak üzere inşâ edilen çeşme.

İnsanlara insanca muâmeleyi şiâr edinen, onlara her an Allah rızâsı için hizmet vermeyi kendine vazîfe bilen müslümanlar, asırlar boyunca, inşâ ettikleri sebiller ve çeşmeler vâsıtasıyla, dînimizce çok sevâb olan su dağıtımını gerçekleştirdiler. Genellikle câmi, türbe, mescid gibi umûma açık binâların bir parçası olarak; pâdişâh, harem mensupları, devlet büyükleri veya mâlî durumu elverişli olanlar tarafından inşâ edilen sebillerde, bayram ve kandil günleri, buzlu şerbet dağıtılırdı. (Yeni Rehber Ansiklopedisi)

Osmanlılar zamânında, bütün memleket arâzisi boyunca, hanlar ve kervansaraylar bulunur; buralarda ve hac yolunda, Kâbe-i muazzamada ve Medîne-i münevverede sebîl dağıtılırdı. (İslâm Târihi Ansiklopedisi)

Sebil :::


  1. Kutsal günlerde karşılık beklemeden hayır için dağıtılan içme suyu.

  2. Genellikle camilere bitişik özel bir biçimde yapılmış, karşılık beklemeden hayır için içme suyu dağıtılan taş yapı, sebilhane.

  3. Meyan kökü şerbetini bir hayır için dağıtma.

  4. 1. Yol, büyük cadde. 2. Su dağıtılan yer. 3. Hayır için parasız dağıtılan su.

sebîl ::: açık ve büyük yol , büyük cadde , Allah rızası için su dağıtılan yer

sebil ::: yol , su dağıtım yeri

sebil ::: ‬yol

sebil ::: su dağıtım yeri

sebil ::: sebil

sebil ::: (a. i. c. : sübül, sübûl) 1) yol, büyük cadde. 2) sebil, su dağıtılan yer. 3) hayrat olarak, parasız dağıtılan su. Ebnâ-yi sebîl : yolcular, yola gidenler. Fî-sebil-illâh : Allah yolunda, hayrat olarak. Ibn-üs-sebîl : yolcu. Tahliye-i sebîl : kapıp salıverme.

SEBİL :::

Açık ve büyük yol. Büyük cadde. * Allah rızası için su dağıtılan yer