Çağdaş Sözlük

zaviye ~ زاويه

Redhouse Sözlüğü - zaviye ~ زاويه maddesi. Sayfa: 1002 - Sira: 29

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü zaviye - زاويه ingilizce anlamı, زاويه - zaviye osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte زاويه - zaviye kelimesi nasıl geçiyor. zaviye osmanlıca nasıl yazılır. zaviye nedir, zaviye ne demek arapca yazılışı.

زاويه means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language زاويه. زاويه attoman turkish I mean, زاويه What is the meaning of the word, what does it mean in turkish زاويه, Ottoman Turkish English Dictionary

زاويه ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ زاويه تعني باللغة الإنجليزية. زاويه ماذا يعني في اللغة العثمانية. زاويه ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية زاويه

زاويه چه کلمات انگلیسی چیست؟ زاويه به معنای انگلیسی. زاويه چه در زبان عثمانی بود. زاويه به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت زاويه

zaviye ~ زاويه güncel sözlüklerde anlamı:

ZAViYE ::: Köşe. * Küçük tekke. * İki çizginin birleşmesi ile hasıl olan köşe, şekil. * Mat: Birbiriyle kesişen iki satıh veya iki çizginin birleştiği yerde meydana gelen açıklık. Açı. Açı ölçü birimi 360 eşit parçaya bölündüğü takdirde "derece", 400 eşit parçaya bölündüğü takdirde "grat" tır.

zâviye ::: açı, tekke, dergâh.

ZaViYE ::: Türkiye Selçuklu Devleti'nden sonra kurulan Osmanlı Devleti zamânında Anadolu'nun çeşitli yerlerinde zâviyeler kuruldu. Osman Bey, sık sık hocası Şeyh Edebâlî'nin zâviyesine gider, sohbetlerini dinlerdi. (Âşıkpaşazâde)

Zâviyeye devâm eden genç, orta yaşlı, ihtiyar her zümreden insan, gerekli dînî ilimleri okuyarak ve yaşayarak öğrenir, güzel ahlâk sâhibi ve herkes tarafından sevilen, topluma faydalı bir kişi olarak cemiyete katılırdı. (İslâm Târihi Ansiklopedisi)

... Zâviyeye bir yolcu geldiği zaman, eşyâ ve hayvanları yerleştirildikten sonra hamama sokuluyor, güzelce yıkanıyor,sonra bir odaya alınıp, yiyecek ve içecek ikrâm ediliyordu. Akşam namazından sonra zâviyede Kur'ân-ı kerîm okunuyor ve gece teheccüd namazına kalkılıyordu... (İbn-i Battûta)

2. Tasavvufta bulunan kimselerin, ibâdet için çekildiği tenhâ yer.

Zaviye :::


  1. Köşe
    Örnek: Dipteki zaviyeden içeriye doğru veranda şeklinde bir girinti yapıp salonun cumba köşesine dayanır. H. F. Ozansoy

  2. Küçük tekke.

  3. Anlayış, görüş, bakış açısı
    Örnek: Herkes etrafındakilere hususi bir zaviyeden, sırf kendi görüşüyle bakıyor. H. C. Yalçın

  4. Açı.

  5. (Mimarlık) Küçük tekke. a. bk. dergâh.

zâviye ::: açı , küçük tekke , köşe

zâviye ::: ‬açı

zâviye ::: bucak

zâviye ::: köşe

zâviye ::: küçük tekke

zaviye ::: Köşe, Anlayış, görüş, bakış açısı

zaviye ::: açı, bucak, köşe

ZAVİYE :::

Köşe. * Küçük tekke. * İki çizginin birleşmesi ile hasıl olan köşe, şekil. * Mat: Birbiriyle kesişen iki satıh veya iki çizginin birleştiği yerde meydana gelen açıklık. Açı. Açı ölçü birimi 360 eşit parçaya bölündüğü takdirde "derece", 400 eşit parçaya bölündüğü takdirde "grat" tır.