Çağdaş Sözlük

ruhani ~ روحانی

Redhouse Sözlüğü - ruhani ~ روحانی maddesi. Sayfa: 992 - Sira: 3

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü ruhani - روحانی ingilizce anlamı, روحانی - ruhani osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte روحانی - ruhani kelimesi nasıl geçiyor. ruhani osmanlıca nasıl yazılır. ruhani nedir, ruhani ne demek arapca yazılışı.

روحانی means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language روحانی. روحانی attoman turkish I mean, روحانی What is the meaning of the word, what does it mean in turkish روحانی, Ottoman Turkish English Dictionary

روحانی ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ روحانی تعني باللغة الإنجليزية. روحانی ماذا يعني في اللغة العثمانية. روحانی ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية روحانی

روحانی چه کلمات انگلیسی چیست؟ روحانی به معنای انگلیسی. روحانی چه در زبان عثمانی بود. روحانی به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت روحانی

ruhani ~ روحانی güncel sözlüklerde anlamı:

RUHANi ::: Cisim olmayıp gözle görülmeyen cin ve melâike gibi bir mahluk. Ruha ait. Ruhtan meydana gelmiş, melek. * Madde ile alâkalı olmayan, mânevi, ruh âlemine mensub olan.

revhânî ::: (a. s.) : gönüle ferahlık veren, gönül açan, güzel görünüşlü, havadar [yer]

rûhânî ::: (a. s. rûh'dan) : 1) ruha âit, ruh ile ilgili. 2) gözle görülemiyen, cismi olmıyan. 3) mezhep işlerine, â'it, âhiretle ilgili olan.

Meclis-i rûhâni ::: Hıristiyanların, mezheplerine âit işlerin tetkikiyle vazifeli bulunan hey'etleri. Reis-i rühâni : papas, piskopos. 4) i. ruhtan meydana gelmiş olan melek.

ruhanî ::: ruh ile ilgili, görünmez varlık, ruh, melek, cin.

Ruhani :::


  1. Ruhla ilgili
    Örnek: Bir nur inmiş gibi yüreğime âdeta ruhani diyebileceğim bir sükûnet çökmüştü. R. N. Güntekin

  2. Din ve mezhep işlerini ele alan, bunlarla ilgili bulunan
    Örnek: Muhterem hatun patrik meclisiyle ruhani meclisin nasihatlerini dinleyerek kızını, büyük emire zevce olarak verdi. F. R. Atay

  3. Dinle ilgili, dinî bir havası olan, manevi, cismani karşıtı
    Örnek: Bunu artık ne pahasına ödersem ödeyeyim, duymuş olduğum bu ruhani haz, bana kâfidir. A. Ş. Hisar

  4. 1. Ruhla ilgili. 2. Gözle görülmeyen. 3. Din adamı.

ruhânî ::: ruha ait

rûhanî ::: ruh ile ilgili , görünmez varlık , ruh , melek , cin

revhânî ::: (a. s.) gönüle ferahlık veren, gönül açan, güzel görünüşlü, havadar [yer]

RUHANÎ :::

Cisim olmayıp gözle görülmeyen cin ve melâike gibi bir mahluk. Ruha ait. Ruhtan meydana gelmiş, melek. * Madde ile alâkalı olmayan, mânevi, ruh âlemine mensub olan