resul ~ رسول
Redhouse Sözlüğü - resul ~ رسول maddesi. Sayfa: 974 - Sira: 18
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü resul - رسول ingilizce anlamı, رسول - resul osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte رسول - resul kelimesi nasıl geçiyor. resul osmanlıca nasıl yazılır. resul nedir, resul ne demek arapca yazılışı.
رسول means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language رسول. رسول attoman turkish I mean, رسول What is the meaning of the word, what does it mean in turkish رسول, Ottoman Turkish English Dictionary
رسول ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ رسول تعني باللغة الإنجليزية. رسول ماذا يعني في اللغة العثمانية. رسول ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية رسول
رسول چه کلمات انگلیسی چیست؟ رسول به معنای انگلیسی. رسول چه در زبان عثمانی بود. رسول به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت رسول
resul ~ رسول güncel sözlüklerde anlamı:
resul ::: (a. i. c. : rüsül, rüselâ, ersül) : 1) elçi. 2) peygamber, yalavaç. (bkz : mür-sel, resîl, nebî).
Resûl-i Ekrem ::: Hz. Muhammed (Aleyhisselâm).
Resûl-ullah ::: Hz. Muhammed (Aleyhisselâm). 3) huk. tasarrufta tıakkı olmaksızın birinin sözünü olduğu gibi bir başkasına bildiren kimse.
resul ::: yeni bir kitapla gönderilen peygamber.
RESuL ::: Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
Resûl size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allahü teâlâdan korkun. Çünkü Allah'ın azâbı çetindir. (Haşr sûresi: 7)
Allahü teâlâ Âdem aleyhisselâmdan beri her bin senede bir resûl vâsıtasıyla insanlara bir din göndermiştir. Son resûl Muhammed aleyhisselâmdır. O'ndan başka peygamber gelmeyecektir. O bütün insanlara peygamber olarak gönderilmiştir. (Abdülhakîm bin Mustafâ)
Allahü teâlânın, resûlleri vâsıtasıyla bildirdiği emirlerin, bilgilerin herhangi birine inanmamak ve şüphe etmek küfürdür. Çünkü resûle inanmamak veya îtimâd etmemek, resûle yalancı demek olur. Yalancılık kusurdur. Kusurlu olan peygamber olamaz. (Seyyid Abdülhakîm Efendi)
Cenâb-ı Hak, bütün insanlara, sayılamayacak kadar çok nîmet, iyilik vermiştir. Bunların en büyüğü ve en kıymetlisi olarak da, resûller ve nebîler (aleyhissalevâtü vetteslîmât) göndererek ebedî seâdetin yolunu göstermiştir. (Hâdimî)
2. Elçi, haberci.
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Onlara o şehir (Antakya) halkını misâl getir. Hani oraya (Îsâ aleyhisselâmın) resûller gelmişti. Biz o zaman kendilerine iki elçi göndermiştik de onları tekzîb etmişlerdi, yalanlamışlardı. Biz de bir üçüncü ile bunları takviye etmiştik de "Hakîkat, biz size gönderilmiş elçileriz" demişlerdi. (Yâsîn sûresi: 13,14)
Resul :::
- Kendisine kitap indirilmiş, peygamber, yalvaç.
- Haberci.
- 1. Elçi. 2. Peygamber.
resûl ::: yeni bir kitap ve şeriat sahibi peygamber , peygamber , elçi , yeni bir kitapla gönderilen peygamber
resul ::: elçi , peygamber
resul ::: elçi
resul ::: peygamber
resul ::: haberci