rızk ~ رزق
Redhouse Sözlüğü - rızk ~ رزق maddesi. Sayfa: 972 - Sira: 2
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü rızk - رزق ingilizce anlamı, رزق - rızk osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte رزق - rızk kelimesi nasıl geçiyor. rızk osmanlıca nasıl yazılır. rızk nedir, rızk ne demek arapca yazılışı.
رزق means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language رزق. رزق attoman turkish I mean, رزق What is the meaning of the word, what does it mean in turkish رزق, Ottoman Turkish English Dictionary
رزق ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ رزق تعني باللغة الإنجليزية. رزق ماذا يعني في اللغة العثمانية. رزق ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية رزق
رزق چه کلمات انگلیسی چیست؟ رزق به معنای انگلیسی. رزق چه در زبان عثمانی بود. رزق به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت رزق
rızk ~ رزق güncel sözlüklerde anlamı:
RIZK ::: Yiyip içecek şey. Maddi mânevi ihtiyaca lâzım nimet. Allah'ın herkese lütuf ve kısmet ettiği ve bekaya sebeb olan nimet.(Rızk-ı helâl, iktidar ile alınmadığına, belki iftikara binaen verildiğine delil-i kat'i; iktidarsız yavruların hüsn-ü maişeti ve muktedir canavarların dik-ı mâişeti; hem, zekâvetsiz balıkların semizliği ve zekâvetli, hileli tilki ve maymunun derd-i maişetle vücutça zaifliğidir. Demek rızık, iktidar ve ihtiyar ile mâkusen mütenasiptir. Ne derece iktidar ve ihtiyarına güvense, o derece derd-i maişete mübtelâ olur. S.)(Rızk ise; hayattan so a ni'metlerin en büyük bir hazinesi ve şükür ve hamdin en zengin bir menbaı ve ubudiyet ve dua ve ricaların en cem'iyetli bir mâdeni olmasından, suret-i zâhirede müphem ve tesadüfe bağlı gibi gösterilmiş. Tâ her vakit Rezzak-ı Kerim'in dergâhına iltica ve rica ve yalvarmak ve hamd ve şükür şefaatiyle rızk istemek kapısı kapanmasın. Yoksa muayyen olsa idi, mâhiyeti bütün bütün değişecekti. Şâkirane, minnetdarane ricalar, dualar, belki mütezellilâne ubudiyet kapıları kapanırdı. Ş.)( $ sarahatiyle; ummadığı tarzda yaşayacak kadar rızkını bulacak. Çünki şu âyet taahhüd ediyor. Evet, rızk ikidir:Biri hakiki rızktır ki, onunla yaşıyacak. Bu âyetin hükmü ile o rızk, taahhüd-ü Rabbanî altındadır. Beşerin su-i ihtiyarı karışmazsa, o zarurî rızkı her halde bulabilir. Ne dinini, ne namusunu, ne izzetini feda etmeğe mecbur olmaz.İkincisi: Rızk-ı mecazîdir ki, su-i istimâlât ile hâcât-ı gayr-ı zaruriye hâcât-ı zaruriye hükmüne geçip, görenek belâsiyle tiryaki olup, terkedemiyor. İşte bu rızk, taahhüd-ü Rabbanî altında olmadığı için, bu rızkı tahsil etmek, hususan bu zamanda çok pahalıdır. R.N.)
rızk ::: (a. i. c. : erzak) : 1) azık, yiyecek içecek şey. 2) Allah'ın herkese bahşettiği nîmet. rızk-ı maksûtn : Allah'ın ayırdığı kısmet. rızk-ı mukadder : Allah'ın takdîr edip ayırdığı ; nîmet.
rızk ::: maddî ve mânevî nimetler.
Rızk :::
- yiyecek, içecek şey, azık.
rızk ::: rızık
rızk ::: rızık
rızk ::: (a. i. c. : erzak) 1) azık, yiyecek içecek şey. 2) Allah'ın herkese bahşettiği nîmet. rızk-ı maksûtn : Allah'ın ayırdığı kısmet. rızk-ı mukadder : Allah'ın takdîr edip ayırdığı ; nîmet.
RIZK :::